İçindeki kalp çarpıntısı her adımında daha hızlanan Ceylan, bir ara kalbinin duracağını düşünmeden edemiyordu. Çünkü kalbi resmen kulaklarında atıyormuş gibi hissediyordu. Ceylan, bundan 6 ay öncesine kadar aşkın varlığına bile inanmıyordu. Hatta erkeklere inanmıyor, güvenmiyor hayatında istemiyordu. Çünkü, geçmişi acılarla, keder ve hep bir kaçış ile devam etmişti.
Fakat, yaşadığı onca şeyin ardından belki de hiç ummadığı bir anda karşısına çıkan adam ile tüm ruhu yumuşamıştı. Nefes aldığı her saniye âşık olmamak için elinden geldiğince çabalasa bile bu çabalamasında oldukça başarısız olmuştu. Çünkü kalbi bir adam için atmaz dediği noktada tüm benliği bu adam ile dolup taşmıştı.
Genç kadın, üzerindeki siyah, omuzları düşük kısa elbisesinin içinde oldukça seksi ve baştan çıkarıcı görünüyordu. Amacı seksi olmak değildi sadece bu elbise üzerindeyken tanışmışlardı. Belki istediği gibi olumlu olmayacaktı fakat hayatında en çok istediği şey o ilk karşılaşmaya geri dönmekti.
Saçlarını salık ve dalgalı bırakmıştı ve kahve rengi gözleri biraz endişeliydi. Sivri burunlu rugan uzun topuklu ayakkabılarının zeminde çıkardığı ses tam bir tik tak saat sesi gibiydi. Her an ölümü gelecek olan bir ceylan gibi hissediyordu. Her an bir yerden bir yırtıcı aslan boğazına dalacak ve onu parçalayacakmış hissediyordu ve kalbi ağzında atıyordu.
Çünkü genç kadın, onu tanığı 7 aylık süre içinde iki kere tek kelime etmeden ortadan kaybolmuştu. En son iki ay önce ikinci kere konuşma söz verip seviştikleri gecenin sabahında onu bir başına bırakıp gittiği Aslan’ın evine giden koridorun başında duruyordu. Onunla konuşmak isteyip istemeyeceğini bile bilmiyordu. Fakat konuşmaları gerekiyordu. Çünkü Aslan’ın bilmesi gerekenler vardı. Bilmeye hakkı olan şeyler…
Aslan, kendine ait olan barın bir üst katında oldukça lüks döşenmiş bir evde yaşıyordu. Orayı her zaman sevdiğini söylerdi. Üstelik o evin içinde tek girebilen kadın olduğunu da ona fısıldadığı zamanı hatırlıyordu.
Genç kadın, bu eve birçok kez gelmişti ve en son geldiği anı hatırlamadan edemedi. Gözlerini kapadı ve yaşadığı anlara geri gittiğinde gözlerinin dolmasını engelleyememişti. Çünkü, hayatında belki de ilk defa bu kadar düzgün bir insan ile tanışmış olmasına ve onca şey yaşamış olmasına rağmen hiçbir kadına onu sevdiğini söylememiş olan bir adam, seviştikleri dakika kulağına seni seviyorum diye fısıldamıştı. Ceylan ise ona sıkıca sarılıp kalbindekileri anlatmak yerine sabahında odasının içindeki aynanın önüne küçük bir not kağıdına
“Güzel bir sondu” notunu yazarak tek bir açıklama yapmadan kaçıp gitmişti. O kadar uzağa kaçmıştı ki kendi bile bu kadar mesafeyi hayal edemiyordu. Bu bir kurtuluş değildi. Her