1.BÖLÜM
[BİZİ OYUNA GETİRDİLER]
İçimde tarifi zor, tuhaf bir boşluk vardı. Mutlu edecek kadar güzel, tedirgin edecek kadar da kötü bir his…
Bugün okulun son günüydü. Karnelerimizi almış, çok sevdiğim arkadaşlarımla uzun ve keyifli bir gün geçirmiştik. Sanki birbirimizi son kez görüyormuşuz gibi yan yana, hiç ayrılmadan dolaşmıştık.
Gece saat dokuzu gösterirken, telefonum ardı ardına çalıyordu. Annem, babam ve korumamız Hasan defalarca aramışlardı. Ama hiçbirine cevap vermedim. Cevap versem başıma gelecek olanı biliyordum: kıyamet kopacaktı.
Sabah evden çıkarken babam açıkça tembihlemişti: “Karneni alır almaz eve geleceksin.” Hasan abiyi de özellikle uyarmıştı, beni direkt eve getirmesi için.
Ama ben, eve dönmemek için okulun arka kapısından gizlice sıvışmıştım. Saatlerdir sokaklarda dolaşıyor, kafamı dağıtıyordum. O an, özgürlüğün tadı her şeyden ağır basıyordu. Biraz daha arkadaşlarımla vakit geçirip sonra eve gitmeyi düşünüyordum…
Yanımda oturan kuzenim Asya’ya dönüp “Sizinkiler seni de arıyor mu?” diye sordum. Asya bana telefonunu gösterdi; telefonu tamamen kapatmıştı. “Kızım anın keyfini çıkar, sene başından beri annemlerin elinden çekmediğimiz kalmadı.” dedi ve ardından kafasını çevirip karşı masadaki sarışın çocuğa cilveli bir bakış attı. Çocuk da ona çapkınca gülümsedi. Asya güzeldi; uzun koyu kahve saçları, derin kahve gözleri vardı. Baktıran değil, baktırmaya devam ettiren türdendi ve aşırı cilveliydi. Ben başımı onlardan çevirip masadaki sohbete dahil oldum.
Esma, yanında oturan Umut’a yine bir konuda kızıyordu. Onlar grubumuzun çifte kumrularıydı; lise birden beri birlikteydiler ve gerçekten birbirlerini çok seviyorlardı. Ama tartışma sebebi açıktı: yan masadaki sarışın kız Umut’a göz koymuştu. Esma bunu fark etmiş, kıza parçalayacak gibi bakıyor, Umut’a da laf üstüne laf ediyordu. Halbuki Umut’un hiçbir suçu yoktu. Zavallı çocuk dayanamayıp yan masaya dönerek “Bacım, sevgilim var bakma.” dedi ve Esma’ya sıkıca sarıldı. Esma