Kitaplar Özellikler İletişim İndir
AŞKA DİRENMEK
AÅŸk/Romantizm

AŞKA DİRENMEK

2BeÄŸeni
23Okunma
11 Bölüm
4,326Kelime
22 dkSüre
18.09.2025Tarih
1 ile 5 dakikalık okunma, kısa bölümler içeren, erotizmi tadında HIZLI roman.
Konu:
İki adam arasında sıkışıp kalan Elif, hayatı boyunca aradığı prensin hangisi olduğuna karar verebilecek mi?

BÖLÜM 1. GİRİŞ

Elif, otuz beş (35) yaşında, kariyerinde zirveye ulaşmış, kendine güvenen bir iş kadınıydı. İç mimar olarak birçok başarılı projeye imza atmış ve tasarımlarıyla dünyaya nam salmış bir üne sahipti. Keskin gözlem yeteneği ve yaratıcı enerjisiyle kusursuz işler başarmış, takdir görmüş saygın bir iş kadınıydı. Elif, zor bir çocukluk ve yoksul bir hayat yaşamıştı.

Ta o zamanlarda kendine bir söz vermişti. “Bir gün çok büyük bir iş kadını olacağım” daha küçük çocukken verdiği bu sözü tam olarak tam anlamıyla şimdi tutmuştu. Zor, uykusuz, yorgun, yoğun ve zorlu geçen iş hayatından sonra tüm hayallerine ulaşmıştı. Dediği gibi büyük, ünlü, başarılı bir iş kadını oldu. Ama onun hayatı daha yeni başlıyordu. Yeni bir başlangıç yapmak için uzun zamandır hayalini kurduğu lüks dubleks dairesine taşınma hazırlıkları içindeydi. Ve sonunda hayalini kurduğu eve taşınmıştı.
Dairenin çatı katındaki yatak odası, Elif’in kendi tasarımıyla sade ama şık, huzur verici ve ferahtı. Duvarlar pastel tonlarda boyanmıştı ve tavanın ortasında göz alıcı bir avize asılıydı. Odanın köşesinde yer alan geniş pencereden, sabah ışığının odağı haline gelen yatak yerleştirildi. Yüzü aydınlatan ışığın altında yumuşak, beyaz bir nevresim takımıyla yatak örtüsünü sererken, yüzüne yansıyan huzurla gülümsedi. Günün sonunda yorulduğunu hisseden Elif, erken uyumaya karar verdi. Kendini az önce serdiği kaymak gibi çarşafa duşunu almış, uykuya hazır olarak yatağın üstüne bir kuş tüyü gibi yumuşakça bıraktı…

Sabahın erken saatinde uyanmak, onu çocukluğundan kalma alışkanlığıydı. Yataktan kalkıp çift katlı pencereyi açarak dışarıdaki temiz havayı içeri aldı. Şehrin uyanışını izlemek, ona mutluluk ve enerji veriyordu. Elif önce kısa bir duş alarak kendine geldi. Daha sonra mutfak kısmına geçerek, kahvesini hazırlamaya koyuldu. 

Kahvesini hazırlarken, yüzünden mutlu gülümsemesi eksilmiyordu. O, hep böyleydi, hayatı boyunca çektiği o kadar acıya rağmen hep gülümsedi. Elif, acı çekerken ağlamanın bir çözüm olmadığını daha yedi yaşındayken öğrenmişti. Anne ve babası ile trafik kazası geçirdiği gün, ailesini kaybettiği o gün çok ağlamıştı. Ama ikisi de geri dönmemişti. Ağlamanın canını daha da yaktığını fark etti. O zaman Elif bunun bir çözüm olmadığını keşfetmişti. Aklında annesi ve babası ile geçirdiği anılar canlanıp farkında olmadan gülümsemişti. Yüzündeki gülümsemeyi fark ettiği an acısının da kaybolduğunu, etkisiz hale geldiğini anladı. O günden itibaren gülümsemenin mutluluk getirdiğine inanmıştı. Hayat işte, ona acıya bile gülümsemeyi öğretti. Elif, dünyanın her yerini iş sebebiyle gezmişti. İş bahane Elif dünyanın her yerinde aşık olacağı prensini aradı durdu. Elif, elinde kahve ile terasa çıktı. Bu sırada telefonu çalarken, elindeki telefonun ekranına baktı. Ekranda “Seda arıyor” yazıyordu. Hafif gülümseyip ekranda beliren yeşil düğmeye dokunarak telefonu açtı.
Elif “Günaydın

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play