Kitaplar Özellikler İletişim İndir
AŞK'A MAĞLUP
Gençlik

AŞK'A MAĞLUP

5Beğeni
17Okunma
1 Bölüm
902Kelime
5 dkSüre
10.10.2025Tarih
Bilinmeyen Numara: Beyaz mı siyah mı?

Siz: Anlamadım?

Bilinmeyen Numara: Hangisisin diyorum; karanlığın içinde olan ışık mı, yoksa mükemmelliğin içinde olan kusur mu?

Kaşlarımı çatarak yerimde yüzüstü döndüm. Bacaklarımı havada sallayarak mesajlaşmaya devam ettim. Bu yazılar düşündüğüm yerden olamazdı, değil mi?

0.0

TEK KURŞUN'u yeniden yazana kadar ayrı kalmak istemedim sizden.O yüzden çıtır çerez bir kurguyla geldim size🩷
Oy verelim ve satır arası yorum yapalım lütfen 💕 
🤍
Teoman ~ Kupa kızı ve sinek valesi
Can Koç ~ Gökyüzünü Tutamam
Yazgı Güzin Aksoy. İstanbul.
Eve dönmek benim için işkenceden farksızdı. Tek tesellim, kitaplarıma kavuşmamdı. Zile bastığımda kapı birdenbire açıldı. Annemin yüz ifadesiyle, gözlerindeki suçlayıcı bakışla beni baştan aşağı süzdü.
"Neredesin sen? Okul kaçta bitiyor ki bu eve bu kadar geç geliniyor?! Babanla mı birlikteydin?" Kızgın sesiyle beni sorguya çekmeye çoktan başlamıştı bile.
Ayakkabılarımı çıkarmaya başladığımda o, sorularına devam ediyordu. Sorularını yalanlarımla yanıtlamak büyük bir vicdan azabıydı."Anne, tarihte Buse'nin soruları vardı, onları çözdük. Sonra da kitap okumaya dalmışız. Malum, hoca Suç ve Ceza'yı verdi. Onu bitiriyoruz. Ayrıca hayır, babamla da buluşmadım. Daha yeni geldim eve."
Yalan; babamlaydım.Yalan; tarih çalışmadım. Dibine kadar babama yardım ettim, onunla vakit geçirdim.Yalan; Suç ve Ceza zaten çoktan bitti.
Keşke anneme hiç yalan söylemek zorunda kalmasaydım. Keşke beni buna zorlamasaydın anne.
Annem dediklerimi tek tek dinledikten sonra tek kaşını şüpheyle kaldırdı. Basbayağı inanmıyordu. Yine, her zaman olduğu gibi...
"Aç çantanı, bakacağım." dedi çekinmeden. Çantamı omzumdan indirip, hiçbir şey saklamıyor gibi fermuarını çektim. İçinde okul defterlerim, test kitaplarım, planlayıcım ve tuğla kalınlığında Suç ve Ceza kitabı vardı. Eli direkt ona gitti.
"Hafızan kuvvetlidir senin. Babana çekmişsin o konuda da." diye alayla gözlerini devirdi. Her konuda babama benzememden nefret ediyordu."Okuduğunuz son sayfa kaçtı?" Gözlerini sorgulayıcı şekilde kıstı ve yüzümü inceliyordu, arada kitaba bakıyordu.
"236. sayfada kalmıştık anne." dediğimde o sayfayı açmaya başladı."Bitti mi sorgu? Gerçekten yorgunum, ben biraz dinlen-" Lafımı kesen, kitabın sertçe kapanma sesiydi.
Dinlenmek mi? Ciddi miyim ben?
"Bugün bale kursun var. Akşama da Fransızca dersin. Bayan Swan gelecek akşama. Hazırlığını yapmanı öneririm. Sayfanın son cümlesi ne, Güzin?" Annem emirlerini çoktan sıralamaya başlamıştı bile. Birazdan tatlı anne olacak, sabret.
"Tabii hazırlanırım anneciğim." diyerek dudaklarımı yukarı kıvırıp hafif bir gülümseme sundum ona."Son soruna gelecek olursak, Zamyotov her şeyi anlatmıştı. Orada kalmıştım." Son duyduklarıyla yüzüne samimi bir gülümseme yayıldı. Şakağıma ufak bir öpücük kondurdu ve benden uzaklaşarak mutfağa doğru yürümeye başladı."Benim güzel kızım, dediklerimi unutma. Bayan Zeo gelecek. Hazırlıklı ol, mahcup etme beni."
Kaybetmekten korktuğu savaşı böyle yaparak daha da kaybettiğinin farkında değildi. Hem dedikleri de bana bir zararı yoktu. En azından fiziksel olarak. Mental olarak...
Çöküyorum anne, gör artık beni... Lütfen...
"Tamam anne. Sen nasıl istersen." diyerek çantanın kolunu bir tarafıma alıp odama geçtim. Kapıyı açar açmaz kulaklığımı çıkardım. Hızlıca bir şarkı açtım: Buray - Davetsiz Misafir. Hayaller âleminde rahat, kavgasız, özgür olan hayatımı kurgulamaya başladım. Mutluydum, yüzümde özgür bir
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play