Kitaplar Özellikler İletişim İndir
AY IŞIĞI
Fantastik

AY IŞIĞI

0Beğeni
7Okunma
2 Bölüm
1,637Kelime
8 dkSüre
17.09.2025Tarih
“Trafik kazası sonucu hayatını kaybeden iki aile... Ailelerini kaybettikten sonra bağları kopan iki çocuk... Kendilerinden habersiz birbirine aşık olmuş iki genç, altı yılın sonunda yeniden karşılaşırsa ne olur?”

1.Karşılaşma

Herkesee merhaba.

Ay Işığı'nın ilk bölümü ile karşınızdayım.

Bölüm hakkında fikirlerinizi ve destek için kitabı paylaşıp takip ederseniz mutlu olurumm.🌙🫧

Tt: Goddess🫧

İg: Gecemavisi

Wattpad:ilahee



1.Bölüm

Karşılaşma.




Yaz akşamlarında sahil kenarına gitmeyi sever misiniz? Bütün günü güneşin bedenimizi sıcaktan kavurmasının ardından, güneşin yerini gece alır. Bir yandan cır cır böceklerinin sesleri, bir yandan denizin sakin sakin sahile vurması… 


Ve biraz olsun günün serinleme vakti gelir. Yaz akşamları bana hep farklı bir heyecan verir. Küçüklüğümden beri yaz akşamlarının kokusu, sesi hep farklı gelir...


Eskiden olsa ailemle ve Karahanlar ailesiyle birlikte sahil kenarında oturur, güle eğlene sohbet eder, şarkı söyler, fotoğraf çekinirdik. Beste ve Ayhan Karahan, Ayla ve Bora Kılıç çocukluk arkadaşıydı.


Ailemi ve onları 6 yıl önce bir kaza sonucu kaybettik. Onları kaybettiğimden beri hiçbir yaz akşamı bana eskisi gibi keyif vermiyordu.


Ben yalnız onları değil, çocukluk aşkımı da kaybetmiştim. Ayaz Karahan… O kazadan sonra onu bir daha hiç görmedim. Acaba şimdi ne yapıyor, nerede?


"Nasıl, güzel olmuş mu?" diye dana gibi böğüren, beni bu düşüncelerimden ayıltan sese baktım. Ömer Kayahan yakın erkek arkadaşım, aynı zamanda Ayaz’ın da kuzeni.


Sorusuna yanıt olarak "Evet, çok güzel olmuş" dedim gülerek. O sırada Ömer bana dönüp göğsünü kabartıp elini göğsüne iki kere vurarak,


"Tabii güzel olur kızım, ben hazırladım onları!" demesiyle ben kahkaha atarken, Akça ona ters ters bakıp,


"Şu bira şişelerini tek tek götüne sokarım haa, ben ne yapıyordum acaba? Yalnız başına yaptı sanki, egoya bak." dedi.


Onlar atışmaya devam ederken, ben size neyin güzel olduğunu söyleyeyim: Hemen yere sofra serilmiş, üzerine doğranmış karpuz, karışık meyve tabağı, 6 şişe içki… Ama hamburgerler yoktu! Akça’nın yanına gidip koluna girdim:


"Ee hamburgerler nerede? Almadın mı sen?" dedim.


Akça Oktay kız arkadaşım yeşil gözlerini iki kere kırpıştırıp, kaşlarını çatıp bana baktı ve:


"Hayır, onları ben almayacaktım ki." deyip Ömer’e döndü.


"Şştt bok gözlü, hani hamburgerler nerede?" deyip ona doğru yaklaştı ama Ömer telefonla konuşuyordu. Hiç cevap vermedi. Telefon konuşması biter bitmez yanımıza gelip,


"Onu bir arkadaş gelirken alacak." dedi. Kaşlarımı çatıp,


"Kim bu arkadaş acaba?" diye sordum. Ömer yanağımdan makas alıp,


"Geliyor zaten. 5 dakikaya gelir. Geçin oturun siz, Gece’m. Gelince tanışırsınız. Ama sen zaten tanıyorsun, sarı civciv," deyip bana göz kırptı.


O sırada Akça oturduğu yere beni çekti, kolumu sarsarak soru sormaya başladı:


"Kız, Gece, kim gelecek? Sen nereden tanıyorsun?" Kolumu ondan kurtarıp,


"Ayy Akça, ne bileyim kim gelecek. Tanımıyorum. Kolum koptu, bi’ bırak!"


"Ama Ömer tanıdığını söyledi."


Meyve tabağından aldığım üzümü dudaklarıma yaklaştırıp, ağzıma atmadan

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play