Kitaplar Özellikler İletişim İndir
AY'IN KIZI
Korku/Gerilim

AY'IN KIZI

1Beğeni
0Okunma
5 Bölüm
21,179Kelime
1 saat 46 dkSüre
23.09.2025Tarih
İnsanlar ve yaratıklar aynı akademiye gitseydi ne mi olurdu? Ya bu akademi'de insanları avlayan bir katil varsa? Varolan kuralları yıkabilecekler miydi?

Şşş..Asla çığlık atma. Bu en önemli birinci kural.



Tüm hakları saklıdır.

1. Bölüm

Leavenworth Akademisine Hoş Geldin Sevgili Okur.

İyi okumalar!

Leavenworth Kasabasında çok insan olmazdı ve kasaba halkı birbirlerini tanırdı. Yabancı yüzler burada hemen fark edilir soruşturulurdu. Bu kasaba'nın bazı tuhaf efsanevi inançları olduğu için gelen turistler bundan etkilenerek, korkup kaçıyorlardı. Bu kasaba çok turistlik bir yer olarak tercih edilmediği için kasaba eyaletinde tek bir okul bulunuyordu. Dışarıdan herhangi bir aile burada yaşamak istemezlerdi. Bizim haricimizde. Annem, Leavenworth'luydu. Bu kasabada doğup büyümüştü. Annem Amaris'in okuduğu üniversitede okumam için buraya taşınmaya karar vermiştik. Tamamen annem Amaris'in isteği üzerineydi. Burada, arkadaşlarım yoktu. Kasabadan kimseyle henüz tanışmamıştım.

Yaklaşık, bir yaz boyunca buradaydık ve hâlâ daha buraya yabancılık çekiyordum. Bu kasabaya geldiğimiz beridir çıkan haberler tüylerimi diken diken ediyordu. Buradan, gitmemiz için yeterli sebebi haberler bize sunuyorken annem Amaris bunu istemiyordu. Tv'de, yeni eklenen kayıplar hakkında bir haber vardı. Ekranda'da, kayıpların fotoğrafları. Bu, korkunçtu. 'Uzun süredir haber alınamayan yedi genç kızın ailelerinin son görüntüleri birazdan sizlerle. Kahrolan aile, çocuklarının bulunmasını yetkililere seslenerek dile getirdi.' Haberleri dinlerken aynı zamanda ekrana verilen kayıp kızların yüzlerini inceliyordum. Onlar, çok güzellerdi. Akşam vaktiydi ve yarın yeni okulum'un ilk günü olacaktı. Yatılı okuldan nefret ediyordum. "Yarın okulun ilk günü için heyecanlı mısın, Aine?" Annem'in, sorusuyla bakışlarım onu buldu. Siyah gözleri, siyah saçlarıyla uyum içerisindeydi. İnce yüzü, dik burnuyla o hâlâ çok güzel ve genç bir kadındı. Mankenlere taş çıkaran fiziğiyle dışarıdan gören herkesin bizi kardeş sanmasına neden oluyordu. Bu durumu garipsesem'de üzerinde durmuyordum. Beni, on sekiz yaşında doğurmuş. Gençliğin, sırrını bir gün ondan öğrenmeliydim. "Normal bir okul, işte." diyerek, iç çektiğimde sözlerime devam ettim. "Seni, burada yalnız bırakmak istemiyorum." dedim, sızlanarak. Annem Amaris, sakin mest edici sesiyle, "Beni, yalnız bırakmayacaksın Aine, böyle konuşma." dedi, beni ikna etmek istercesine ılımlı sesiyle konuşurken. Sesinin, büyüsüne kapıldığımı hissediyordum. "Orada, yalnız olacağım." dedim, içime kaçan sesim ile mırıldanarak. Beni, duymuştu. Annem, "Orada, istemediğin kadar arkadaşın olacak oraya bir şans ver." dedi ve ekledi. "Ben, o okulun hep özel olduğuna inandım. Orada, beni çeken bir şeyler vardı. Belki seninde öyle olur." dediğinde, sesinde barınan umutları karanlığıma çekerek yok etmek istemiyordum. "Peki, gidip valizimi hazırlayayım." oturduğum mutfak masasından kalkarak küçük iki katlı kulübe evimizin ikinci katında bulunan bu geceden sonra eski yatak odama çıktım. Bu gece, yarınını bildiğim günlerin son gecesi olacaktı.

Saat'in kaç olduğunu bilmiyordum ama karanlık hava ile hâlâ gece saatleri olduğunu anlayabiliyordum. Gecenin, bu vaktinde uyanma nedenim tepemde'ki ne olduğu belirsiz tıkırtılı seslerdi. Tanrı aşkına, küçücük bir kuş'un yürüyüşüne benzemiyordu bu sesler. Gelen sesler savaş çıkmış gibi boğuşma

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play