Bağ Bozumu Tanıtım ve Konusu
Mercan & Gencer
Nevşehir’in bağlarında büyüyen Mercan, toprağın dilini küçük yaşta öğrenmiş; üzümün kokusunu, şarabın ruhunu içgüdüsel bir ustalıkla ayırt edebilen genç bir kadındı. Ailesi, kız kardeşinin yanlış bir aşk uğruna verdiği kararla bir günde her şeyini kaybettiğinde Mercan, borçları kapatmak için hiç durmadan çalışmak zorunda kaldı. Yine de pes etmedi; küle dönen hayallerinin üzerine yeniden bir hayat kurmayı seçti.
Ve bir bağ bozumu akşamı, hiç gitmek istemediği bir davete gönülsüzce götürüldüğünde, kaderinin yönü beklenmedik biçimde değişti. O gece, hayatına yanlış zamanda karşısına çıkan en doğru adam girdi.
Gencer Çelebi dışarıdan “oyuncu”, içten kırılgan, yakınlaştığında her şeyi alt üst eden bir adamdı. Kardeşlerinin içinde en sanatçı ruha sahip olanı… Umursamaz bir Kazanova gibi görünse de duygularını saklamak ile sanatla ifade etmek arasında sıkışmış biriydi. Yakınlık kurduğunda dağılır, aşık olduğunda ise tehlikeli bir ciddiyete bürünürdü.
O gece Mercan ve Gencer’in yolları kesişti. Tek gece ama izi uzun süre akıllarda kalan bir karşılaşmaydı.
Mercan’ın yeteneğini fark eden yabancı bir göz, ona yeni bir kapı araladı. Mercan’ın kokusu, sesi, yeteneği… Hepsi Gencer’in aklında kaldı.Gencer onu aradı, bulamadı ve onun bıraktığı boşluğu kapatamadan hayatına devam etmek zorunda kaldı.
Ve bir yıl sonra, bambaşka bir coğrafyada kader onları yeniden aynı masaya oturttu.
Mercan artık kendi ayaklarının üzerinde duran, yeteneğiyle parlayan bir kadındı. Gencer ise “playboy” kalıbından sıyrılıp gerçek bir adama dönüşmenin eşiğindeydi ve en zorlu sınavları, birbirleriydi.
Bu kez kaçmak kolay olmayacaktı. Ne geçmişten, ne tutkudan, ne de birbirlerinden.
Aralarındaki tutku küllenmemişti. Geçmişten kaçmak mümkün değildi ve ikisinin de kaderi, bu kez birbirlerine teslim olmaya çok daha yakındı.
Merhaba;
Uzun zamandır kalbimde taşıdığım yeni bir hikâyeyi sonunda sizinle paylaşmanın heyecanını yaşıyorum. Serinin adı şimdilik bana kalsın. Serinin ilk kitabı olan ‘Bağ Bozumu’ ile sizlerle buluşuyoruz.
Evet, adından da tahmin edeceğiniz gibi bolca üzüm, daha bolca dedikodu… Dört yakışıklı, gözde ve bekâr kardeş… Şarap işinin ihtişamının altında, kimsenin bilmediği hesaplar, rekabetler ve kırgınlıklar var.
(Şimdiden favorinizi seçmeye başlayabilirsiniz.) :)
Üzümün, toprağın, emeğin ve tutkunun iç içe geçtiği bu seride, şarap işiyle uğraşan dört erkek kardeşin hem aile bağlarını hem de aşk karşısındaki sınavlarını anlatacağım.
Serinin ilk kitabında, Mercan & Gencer ikilisini merkeze aldım.
Nevşehir’in bağlarından Avrupa’nın seçkin tadım salonlarına uzanan bu hikâyede; bir kadının hayallerini yeniden inşa edişine, bir adamın maskelerinin ardındaki kırılgan yanla yüzleşmesine ve ikisini birbirine çeken o kaçınılmaz tutkuya tanıklık edeceksiniz.
Bağ Bozumu; Aile, emek, aşk ve dönüşümün harmanlandığı, her sayfası farklı bir aroma taşıyan bir yolculuk olacak.
Üzümün sabrı, toprağın bilgeliği ve