BölümBir pazar gecesi odamın penceresinden şehre bakıp düşüncelere dalmıştım tekrardan. Bu sıralar bunu bir alışkanlık haline getirmiştim. Bu tarz anlar, beni bol kaos içeren hayatımdan ayırıp dinlenmemi sağlıyordu.
Şarkıcı olmak zordu; dünya turneleri, imza günleri, partiler, uçak seyahatleri... Her gün hareket halinde olmak demekti. Şarkıcı olmak, bunları tatmayan ve sadece dışarıdan bir göz olarak bakan insanlar, hayatımın kolay olduğunu düşünür ve imrenirdi.
Onlar nereden bilecekti yüzlerce insanın nefreti, yeni ülkeler arasında yapılan uzun, yorucu uçak seferleri, insanların sanki insan değilmişiz gibi her ay yeni iş birlikleri ve albüm beklemeleri? İnsan, başkasının hayatını yaşamadan kendi hayatını zor sanarmış.
Ünlü olmak, insanlar için sadece konserde size pankart sallaması, şarkılarınızı söylemesi, imza günlerinde uzun sıralar olması, albümlerinizin milyon kişi tarafından dinlenmesi demekti. Ve sonuç? Ben evde yatan rahat taraf oluyordum onlar için sanki.Senin onca çalışman, stüdyolarda albümler için sabahlaman, uçak seyahatlerinden sonraki gün birden fazla konser vermen kolaydı onlar için. Bu düşünceler sadece cahillikti; her mesleğin kendi zorluğu vardı.
İnsanlar bunu göremiyorsa, bu onların aptallığıydı. Hiçbir şey yapmasam bile, yediğim kahvaltıdan bile salakça spekülasyonlar çıkarıyorlardı. Ama diğer insanlar ne yapsın Bunu değil mi? İşim hakkında tek bildikleri, hiçbir şey bilmedikleriydi....