Bölüm...Gece tüm sıkıntıları bir yük gibi taşırken aynı zamanda etrafına ışık saçıyordu onca yüke rağmen yıldızlar parlamaktan karanlığın içindeki ışık olmaktan biran olsun vazgeçmemişti peki biz insanlar bu ağır yüklerin neresindeydik kaldırabiliyormuyduk onca yükü yada sadece boşmu vermiştik herşeyi derin bir boşvermişlik hayatta bu değil miydi zaten yarısı gerçeklık yarısı derin bir boşvermişlik...
Yabancı bir telefon sesi geldi-kimsin-Benim toprak-Toprak sakın düşündüğüm şeyi yaptım deme toprak miraç nerde?-Merminin önünde-Bekle geliyorum sakin ol.-Çabuk gelsen iyi edersin.Taksiye bindi. Alelacele kız kulesi meydanına gitti. Miraçla sık sık geldikleri yerdi burası.-Miraçç"" " hayır kendine gel miraççElleri kan içinde kalmıştı.-Sen sen bir katılsın senin gibi biriye arkadaşlık ettim ya banada yazıklar olsun benimde vur toprak benimde miracım yanına gitmek istiyorum-Gidecek olan sen değilsin benim-Hayır yapmaaa-Miraç miraç aç gözünü miraççAnnemi babamı yeni trafik kazasında kaybetmiştim. Daha 16 yasimda hem anasız hemde babasız kalmıştım. Şimdi hastanede tanıştığım bipolar kişi tarafından vurulmuşum sevdiğim. Her gün ona kavuşmanin hasretiyle yanıp tutuştum.-Başınız sağ olsun.Babam halama sıkı sıkı tembih etmiş bana birsey olursa gece sana emanet diye sınıftaki zorbalıklar durmuyordu. Lara denen kız benimle uğraşıyordu. Bayılmalar göz kararmaları çoğalınca hastaneye yeniden yattım. Okuldan alındım.Miracin gölgesi takma adı çağrı olan gölge peşimi bırakmıyordu. O gün loş ışıklar iki can aldı. Önce miracı sonra beni...