Merhaba sevgili okuyucum,
Ben İlayda. Bir hikâye anlatıcısı, kelimelerin içinde kaybolmayı seven biri ve belki de bu kitap sayesinde senin yeni arkadaşın. Bu sayfaları çevirirken seninle bir yolculuğa çıkacağız. Kimi zaman güleceğiz, kimi zaman hüzünleneceğiz, belki de bazı anlarda birlikte nefesimizi tutacağız.
Bu kitabı yazarken içimden ne geçtiyse, ne hissettiysem, ne düşündüysem kaleme döktüm. Umarım sen de bu satırlarda kendinden bir parça bulur, karakterlerle birlikte yaşar, onların hissettiklerini hissedersin. Çünkü en güzel hikâyeler, içinde biraz da bizi barındıranlardır.
Bu kitap benim için… Sadece bir hikâye değil. Benim eksikliklerimi tamamlama çabam. Kendi eksiklerimi karakterlerimin eksiklikleriyle bulmaya, onlarla doldurmaya çalıştım. Çünkü bazen hayat da tıpkı bir kitap gibidir. Bir sayfa eksikse, hikâye tamamlanmaz. O eksik parça neydi, neredeydi, bilemezsin. Bazen kaybolur, bazen hiç yazılmamış gibi gelir.
Peki bir kitabın bir sayfası eksik olursa ne olur?
Hikâye yarım kalır. Belki en önemli cümle oradaydı. Belki en güçlü duygu. Belki de her şeyin cevabı o kayıp sayfadaydı. İşte ben, kendi hayatımda eksik kalanları bu kitapla tamamlamaya çalıştım. Belki sizin de eksik kalan bir sayfanız vardır… Belki de onu bu kitapta bulabilirsiniz.
Şimdiye kadar kendimi tanıttım ama asıl konuya gelmedik. "Bir Sayfa Eksik" nasıl bir kitap, ne anlatıyor?
Şöyle düşünün, hayatınızda bazı şeyler hep eksik gibi hissediyorsunuz. Bir şey tamamlanmamış, bir şey yarım kalmış gibi… İşte bu kitap tam da böyle bir his üzerine kurulu.
Ana karakterimiz Zeynep Kardelen Karaca, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak atanıyor ve Hakkâri 'nin Yüksekova ilçesine öğretmen olarak gidiyor. Yeni bir sayfa açtığını düşünüyor ama bilmiyor ki bazı hikâyeler çok daha önce yazılmış oluyor. Oraya vardığından bir kaç gün sonra, yerde bir asker künyesi buluyor. Küçücük bir şey ama ağırlığı var. Bunu sahibine ulaştırmak istiyor. Ama bazen hayat,“Sen sadece bunu yapacaksın.” demez. Küçücük bir olay, koca bir fırtınanın başlangıcı olur.
Bu hikâyede sadece bir künye değil, kayıplar var, tesadüfler var, kader var, acı var, kahkaha var, dostluk var… Tam bir insan hikâyesi. Çünkü bazen bir insanla iki dakika konuşursunuz ama size yıllardır yanınızda olanlardan daha yakın gelir. Kardelen de tam olarak bunu yaşıyor.
Ve bir şey daha:Bir tesadüf, iki kez yaşanıyorsa hâlâ tesadüf müdür? Yoksa kader mi?Ben bunun cevabını kitabın içine sakladım, bulup bulmamak size kalmış.
Son olarak şunu söyleyeyim: Bu kitap, birkaç cümleyi bir araya getirip hikâye olsun diye yazılmadı. Ben hayatımın en kötü döneminde oturdum, yazdım. Kendimi ifade edemediğim her şeyi bu satırlara döktüm.