Kitaplar Özellikler İletişim İndir
CENNETE AÇILAN KAPI
Gençlik

CENNETE AÇILAN KAPI

1Beğeni
2Okunma
1 Bölüm
927Kelime
5 dkSüre
19.09.2025Tarih
Küçük yaşlarda Boran ile sözlendirilen Eflin Karaca'nın hayatını konu alan bir roman.

Gerçekler... 🍂

Bugün bir aşiret evimize geldi. On yedi yaşlarında bir erkek çocukları vardı ama olduğu yaştan oldukça büyük görünüyordu. Adı Boran onların deyişle Boran Ağa. Ben normal bir mahallede lise öğrencisi bir kızdım. 14 yaşındaydım daha yeni liseye başlayacaktım. Kardeşlerimi evden bir akrabamıza göndermişlerdi. Üzerimde krem bir palazzo pantolon ve beyaz bir gömlek vardı.Annem onlara kahve yapmamı söyledi ama içerde çok kişi vardı yani ortalama beş kişi bu rakam benim için fazlasıyla fazlaydı çünkü ben kahve yapmayı birden fazla denememe rağmen zar zor bir tane yapabiliyorum. Her neyse kulaklığımdan bir şarkı açtım ve kahve yapmaya başladım.Mardin'den gelmişlerdi. Ben Mardin'e bir defa 7 yaşımda gitmiştim. Orada bir gün kalmış ve orayı kısaca gezip, küçük bir konukta yaşayan akrabamızın evinde kalmıstık. Kahveleri yapmam abartmıyorum bir saat sürmüştü. Ne bol sohbetleri vardı ki herhal benim ne kadar geç kahve yaptığımı anlamamıslardı.Kahveleri tepsiye dizdim ve yanına tatlı gül lokumlarından indirdim. Tamı tamına üç tepsi Gaziantep'ten baklava getirmişlerdi.Baklavaları tabaklara üçer üçer dizdim. Yanlarına da çatalları indirdim. Tepsiyi taşımak kadar zor bir şey bilmiyorum. Tam kaldırdım ki aklıma kulaklıklarım geldi. Onlarla birlikte içerdekilerin yanına gitmeyecektin. Kulaklıklarımı çıkardım. Tepsiyi zor da olsa içeriye götürdüm.Herkese kahvelerini ve lokumlarını ikram ettim.Sıra ona yani Boran'a gelmişti. Ona tabiki bakmaya lüzum yoktu ama yinede ikram ederken gözüm kaymıştı. Esmer mi yoksa sarışın mı onu bile ayırt edemeyecek kadar az süre bakmıştım.Kahveyi ve gül lokumunu sehpaya indirerek odadan çıktım. Mutfağa doğru yöneldim.Baklavaları daha servis etmemiştim. Önce türk kahvelerini ve gül lokumlarını yesinler daha sonra veririm diye düşündüm. Kulaklığımın tekrar taktım ve müzik dinlemeye başladım. Porselen beyaz bir tabak çıkardım içerisine 5 tane baklava indirdim. Çekmeceden bir çatal çıkardım. Yemek masasına oturdum ve Baklavaları yemeye başladım. İçimde garip bir huzursuzluk vardı. Baklavaya bayılan biriyimdir. 3 tane baklavayı bitirdikten sonra buzdolabından coca cola çıkardım, bardağa doldurdum. Kolamı da alıp masaya tekrar oturdum . Tabağımdaki baklavalar bitmişti. Kulaklıklarımı çıkarttım .Odaya doğru yöneldim, duyduğum seslerle durduğum yerde kaldım. Annem ve içerdeki kişiler arasında bir konuşma geçiyordu. Annem Nuray karşısında oturan aşiretin hanımına "Sizi buraya hangi rüzgar attı ?"dedi karşısında oturan aşiret hanımı ise" Bildiğiniz üzere 4 yıl kaldı. Eflin'e artık anlatmanız gerekiyor."dedi. Bu ne demek oluyordu şimdi bana neyi anlatmaları gerekiyordu? Neye dört yıl kaldı? Daha fazla dinlemedim zaten susmuşlardı. Mutfağa tekrar gittim. Yemek masasından kulaklıklarımı alıp, taktım. Yemek masasındaki aldım ve biraz daha baklava koydum. Bu kadar fazla baklava yememeliyim. Ama ne yapayım ? baklavalar aşırı güzel. Baklavaları yiyordum aynı zamanda da müzik dinliyordum. Birden

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play