Kitaplar Özellikler İletişim İndir
DELİ KAN
Dark Romance

DELİ KAN

0Beğeni
0Okunma
3 Bölüm
9,135Kelime
46 dkSüre
10.11.2025Tarih
Ve nefretten aşk doğdu. Ama her doğan bir gün ölürdü.

-1-

Aşk nefrete dönüşebilir ve aşk nefretle yeniden alevlenebilir. Çünkü aralarında çok ince bir çizgi vardır. 11.11.2025

Ben Yosun… Yosun Gece Karalı. Ailemin hem kurtarıcısı hem de kurbanıyım.

Ailem, beni en güzel okullarda okutmuş, en güzel projelerle var etmişlerdi. Şimdi onlara olan borcumu ödemem gerekiyordu. Demek ki bazı aileler, çocukları için yaptıkları şeylerin karşılığını bekleyebiliyordu. Bu karşılık onun hayatını mahvedecek olsa bile… Ve bu durum bana aile kavramını sorgulatıyordu. Benim gerçek bir ailem var mıydı?

Babam kardeşlerimin geleceği için beni, ortaklık kurmak istediği iş adamının oğluyla evlendirmeye karar vermişti. Evet, benim evlilik kararımı o vermişti. Hayatımda biri var mı, sevdiğim biri var mı sormamıştı bile. Sadece evlenmek zorunda olduğumu söylemişti. Şaka gibiydi ama değildi. Ve bana göre kardeşlerim için değil, onun hırsı için evlenmek zorundaydım.

Kolum kanadım kırılmış gibi hissediyordum. Onca yıl okuyup işe başladıktan sonra sevdiğim adamla güzel bir hayat kurma hayalim vardı. Ve bu hayal babamın ortaklık sevdası, güç arzusu yüzünden yerle bir edilmişti. Bu durum canımı yakıyordu. Sevdiğim adam dururken hiçbir şey hissetmediğim biriyle evlenmek zorunda kalmak içimi acıtıyordu. Ama başka seçeneğim yoktu. 

Ailem sürekli kendimi onlara borçlu hissettirdiği için bu yükün altında ezilmektense belki de evlenip onlardan kurtulmak benim için daha iyi olurdu. En azından ailem değil de yabancı birileri canımı acıtırdı. Çünkü artık ailemin beni borçlu hissettirmesi, canımı acıtması çekilmez bir hâl almıştı.

Akşam aileler bir araya gelecek ve yemek eşliğinde düğünümüz konuşulacaktı. Ve biz henüz birbirimizi görmemiştik. Evlenecek kişiler biz olmamıza rağmen hiçbir şeye karar veremiyor olmamız komikti. Ama bu, acınası bir komiklikti. Aklım bunlara anlam veremiyordu. Tamam, ben ses çıkaramıyordum ama evleneceğim kişi de mi ses çıkaramıyordu? O bir oğuldu, o bir veliahttı. 

Ailecek hazırlanıp onların evine yemeğe gittik. Neden onların ayağına gidiyorduk? Sanki bir şeyler olsun diye her şeyi yapmaya hazırdık. Gururumuzu başkalarının çiğnemesine gerek kalmadan biz çiğniyorduk. Ve bu durum kendimi çok değersiz hissettiriyordu. Sanki bir şeyler karşılığında verilen bir eşya gibi…

Ancak filmlerde gördüğüm o büyük evlerdendi. Tüm pencereler ışıl ışıldı. Gayriihtiyari “Bu kadar odada her gün böyle ışık yanarsa ne kadar elektrik faturası gelir?” diye düşünmeden edemedim. Bunu neden düşündüğümü de bilmiyordum. O kadar gergindim ki aklımdan saçma sapan soruların geçmesine engel olamıyordum. Ama daha önce böyle bir zenginlik görmemiştim. Babam hiçbir zaman bu seviyeye çıkamamıştı. Belki de bu seviyeye çıkabilmek için beni kullanıyordu.

Babamın ortaklık kurmak için gururunu evde bıraktığı adam, bacak bacak üstüne atmış beni inceliyordu. Karısı da ondan farklı değildi.

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play