Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Demir Gölge
Askeri

Demir Gölge

1Beğeni
9Okunma
1 Bölüm
403Kelime
2 dkSüre
21.09.2025Tarih
Alev düştüğü yeri yakar, ben yakmak için varım. Artık yanmayacağım…

BÖLÜM 1

Asena küçük yaşta derslerde zorlanıyordu. Matematikte çarpım tablosunu ezberleyemez, yazı yazarken harfleri ters çevirirdi. Normal bir çocuk için sıradan şeylerdi ama babasının gözünde bu büyük bir zayıflıktı. Defterini masaya fırlatır, önünde parçalar, “Sen hiçbir şey başaramazsın!” diye bağırırdı.

Asena, ders çalışırken elleri titrerdi çünkü yanlış yaparsa babasının öfkesini bilirdi.
Babası, “Benim kızım güçsüz olmayacak” diyerek onu her gün askeri disiplinle eğitirdi.
8 yaşındayken sabahın köründe kaldırılır, karda çıplak ayak koşturulurdu.
Düşerse “Kalk! Savaşta kimse beklemez!” diye bağırılırdı.
Annesi gizlice montunu vermek istediğinde, babası onu da azarlar, montu alıp geri atardı.
Bir gün babası, Asena’yı bir soruyu yanlış cevapladığı için cezalandırdı. Kışın en soğuk gecesinde, ince kıyafetlerle bahçeye çıkarıp karın içine bıraktı. “Hatalı olan, hayatta kalmayı hak etmez!” dedi. Küçük kız donarak, titreyerek saatlerce dışarıda kaldı. O an Asena içinden söz verdi: “Bir daha asla ağlamayacağım. Bir daha asla zayıf görünmeyeceğim.”
Bir başka gün, babası ona fiziksel güç için “dayanıklılık” eğitimi yapacağını söyledi. Kovayı buz gibi suyla doldurup başından aşağı döktü. Asena nefesi kesilene kadar titredi, dudakları mosmor oldu. Babası karşısında kollarını kavuşturmuş şekilde sadece “Zayıflar ölür” dedi.
Asena hata yaptığında babası sadece fiziksel ceza vermiyor, aynı zamanda ağır sözlerle küçültüyordu:
“Sen kızsın, hiçbir zaman erkekler kadar güçlü olamayacaksın.”
“Sen benim yüz karamsın.”
“Keşke hiç doğmasaydın.”

Bu sözler, Asena’nın çocuk kalbinde derin yaralar açtı. Ama o, her defasında dişlerini sıktı ve gözyaşlarını içine akıttı.
Annesi bazen Asena’yı kucaklamak, teselli etmek isterdi ama babasından korktuğu için geri çekilirdi. Asena bunu gördükçe annesine kızmazdı, ama içten içe şöyle düşünürdü:“Ben asla annem gibi sessiz kalmayacağım. Ben kimseye boyun eğmeyeceğim.”
Asena büyüdükçe babasının baskıları daha da ağırlaştı. Artık sadece ders ve eğitim değil; giyimi, konuşması, arkadaşları bile kontrol altındaydı. Çocukken içine attığı öfke, gençliğinde soğuk bir surata ve sert bir dile dönüştü. Asena kimseye güvenmez, kimseyle samimiyet kurmazdı. Arkadaşlarıyla bağ kuramadı çünkü babasının sesi hep kulaklarında çınlıyordu:“Zayıflar, insanlara bağlananlardır.”
18 yaşına geldiğinde babasının baskısıyla askeri okula girdi. İçinde bir yandan nefret, bir yandan kanıtlamak isteği vardı: “Babam bana hiçbir şey yapamayacağımı söyledi ama ben herkesten daha iyi olacağım.”
Askeri okulda da ilk başta zorlandı. Arkadaşlık kurmakta başarısız oldu, derslerde yine hatalar yaptı. Ama babasının sesini hatırladı: “Başarısız olursan, yaşamayı hak etmezsin.” Bu düşünceyle kendini ölümüne çalışmaya adadı. Geceleri gizli gizli ders çalıştı, sabahlara kadar spor yaptı.
Zamanla Asena, derslerinde ve eğitimlerde en iyi oldu. Ama bu başarı, onu mutlu etmedi. Onun kalbine sadece öfke, yalnızlık ve disiplin yerleşti.
Gülmeyi unuttu.
İnsanlara mesafeli oldu.
Emir vermeyi, kontrol etmeyi öğrendi.
Hiç kimseye zayıf yanını göstermedi.
Babası onu küçümsemek için yetiştirmişti ama farkında olmadan onu en sert komutanlardan biri yapmıştı.

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play