tanıtım
Not : bu akşam yeni bölüm geleccek lütfen il bölüm ne kadar oy ve yorum gelirse o kadar şans gelir.
✧❅ İYİ OKUMALAR❅
Midyat'ın taş sokakları sessizdi ama Lilaf'ın yüreğinde kopan fırtına göğe yükseliyordu.
Gözlerinden süzülen yaş, toprağa değil, kaderine akıyordu.
Saçlarından tutup sürükleyen babasının ardında düşe kalka yürürken, dudaklarından kopan tek cümleydi:
"Baw bisee..."
(Dur baba yalvarırım)
Midyat'ın taş duvarları kadar sessizdi babasının yüreği. Taramaya koyamadığı kızının saçlarını hoyratça çekiştiriyor, gözünden süzülen yaşa aldırmadan dizini kanata, kanata cehenneme sürüklüyordu.
"Baw, min bikêşî lê neçîne wira."
(Baba yemin ederim istemedim)
Midyat'ta töre sertti, töre ağırdı. Ve töre, bir kızın gözyaşını bile namusa gölge sayardı.
Lilaf dizlerinin üzerinde titriyordu; gözleri korku ve yorgunlukla doluydu. Adam saçlarına asılıp göğsüne vururken taş duvarlar bile onun çığlığını boğamıyordu:
"Ta malami şevitan... eze çi bikim!"
(Evimi yaktın ben ne edeyim)
Lilaf'ın dudakları titredi, gözlerinden yaşlar boşandı; çaresizce babasının ayaklarına kapanıp yalvardı:
"Baw, istemedim! Yemin ederim, istemedim!"
Ya evladından olacaktı, ya evladını ateşe atacaktı. Namus sadece iki bacak arasında sınadı; vakit gelince aileler hep kızlarının katili olacaktı.
Coğrafya fark eder miydi? Alınan kimlikler sıfatlar... Peki ya Lilaf'ın tek sınavı bu günle mi kalacaktı?
Başını göğe kaldırdı Lilaf.
"Beni sürüklediğin o konağa, tabutumla çıkarmayı bile nasip etmesin sana, baw!"
