Kitaplar Özellikler İletişim İndir
DÜŞEN YILDIZLAR: Okyanus Ve Su Krallığı
Fantastik

DÜŞEN YILDIZLAR: Okyanus Ve Su Krallığı

2Beğeni
2Okunma
3 Bölüm
5,504Kelime
28 dkSüre
30.09.2025Tarih
"Kalbime umutla yazılacağanı düşünmüştüm, acıyla kazınıcağını değil!"

_____________

Küçük bir kasabada sıradan bir yaşam süren Aster'in hayatı yaralı bir geyik bulmasıyla tamamen altüst olur ve kendini farklı bir evrende, doğaüstü güçlere sahip Mytherion'ların arasında bulur.

İnsanların girmesinin yasak olduğu bu evrende hayatta kalmaya çalışırken bir yandan ise başına sardığı bir prens bozuntusuyla uğraşmak zorundadır.

Zaman geçtikçe bu evren kendisine çok şey katar ve birçok sır ortaya çıkar. Ancak kalbi çarpmaması gereken biri için atmaya başladığında hiç bir şey eskisi gibi olmaz.


________________________

📌Başlama: 15.10.2024

Herhangi bir sahnenin yada sözün benim adım kullanılmadan veya hesabım paylaşılmadan kullanılması durumunda gerekli işlemler yapılacaktır.

TANITIM

Gözlerimden yaşlar birbiri ardına akarken konuşmakta zorlanıyordum. Çünkü biliyordum bu sözlerimden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Derin bir iç çekip sözlerime devam ettim.

“Senin kalbinin cehenneminde yanmak gibi bir niyetim yok!”

Donuk gözleri üzerimdeyken bakışlarının aksine acı çeken bir tını vardı sesinde.
“Benim kalbimi cehenneme mi benzetiyorsun?”

Cevap veremedim. Ne diyebilirdim ki? Bunu kabul etsem gitmeden önce canını daha fazla yakmış olmaz mıydım.
“Cevap ver!” dedi hafif yükselen sesiyle. Yine sustum cevap verecek cesaretim yoktu. Yapamazdım bunu, hem kendime hem de ona.

Sinirle ellerini saçlarına geçirip ileri geri yürüyerek öfkesini azaltmaya çalıştı. Öfkesi azalmak yerine çoğaldığından olsa gerek aramızdaki mesafeyi bir kaç adımda kapatarak önümde dikildi.

Burnundan soluyarak yüzüme, “Cevap ver!” diye bağırdı. Sesi olduğumuz yerde büyük bir şiddetle yankılanmıştı. Bağırtısı yüzüme çarptığında bir an irkildim. Yapmalıydım, aşkımıza bir son vermeli, buradan ayrılmalıydım. Bu onun iyiliği içindi. Yoksa gitmek ister miydim sevdiğimden, yıllardır aradığım huzuru bulduğum bedenden.

Ne olursa olsundu. Bu ilişki bitecekti ve bunun için canını yakmam gerekiyorsa bunu fazlasıyla yapacaktım.

Kollarımı tutup canımı acıtmayacak şekilde tuttu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kokusu burnuma dolduğunda derin bir nefes almamak için kendimi zor tuttum. Bu yüzden söyleyeceklerimi çabuk bir şekilde dile getirdim.

Gözlerim üzerindeki tören giysisindeyken, “Evet,” dedim. Sağ elini tuttuğu kolumdan çekti ve nazik bir şekilde çenemi kaldırıp ona bakmamı sağladı. “Gözlerime bakarak söyle,” dedi kısık sesiyle. Biraz daha böyle durur ve o sevdiğim gözleriyle bana bakarsa hemen gardımı indirebilirdim. Bu yüzden vücudumun aksine titremeyen ellerimi göğsüne koyarak onu şiddetli bir şekilde geriye doğru ittim. Bir kaç adım geriye doğru sendelediğinde gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı canımı yakmıştı.

Boğazımı temizleyip sildikçe inatla tekrardan akmakta olan göz yaşlarımı sildim. Artık bitmeliydi, bitecekti, bitmek zorundaydı. Derin bir nefes aldım ve bağırdım.

“Evet!” bu kez de benim sesim olduğumuz yerde yankılandı.

O güçlü omuzları inmiş, acı çeken bir ifade oturmuştu yüzüne.

Kısık bir sesle, “Neden peki? Neden aşkınla alev alan kalbimi cehennemine benzetiyorsun?” diye sordu.

Ona doğru bir adım atarak az öncekinden daha şiddetli bir şekilde bağırarak söyledim sözlerimi. Sözlerim aklına kazınmalıydı ki gözlerindeki o yoğun sevgi son bulsun.

“Çünkü seni sevdikçe yanıyorum!”

Gözlerinin dolduğunu saklama gereği duymadan bir kaç adımla dibime kadar girdi. “Ateş olan senken, kalbim sen diye alev alırken seni yaktığımı nasıl iddia edersin!” Sözleri adeta içime işlemiş dizlerimin titremesine neden olmuştu.

İki elini yanağıma koyarak yüzünü bana yaklaştırdı. “Biliyorum bunu kendi isteğinle söylemiyorsun. Benim sevdiğim kadın bunları söylemez. Söyle hadi seni buna zorlayan kim? Neden böyle davranıyorsun?”

Elleri göz yaşlarım nedeniyle ıslanırken geriye doğru çekilip