Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Ezelebet
Aşk/Romantizm

Ezelebet

29Beğeni
216Okunma
5 Bölüm
10,051Kelime
50 dkSüre
13.11.2025Tarih
Ezel ve Helen…
Kader onları önce ayırdı, otuz yıl sonra bir markette tekrar bir araya getirdi. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Helen farklı bir dünyaya adım attı. Yanında sadece Ezel vardı, ikisi bir olup tüm camiayı kandırırken birbirlerine kapılmalarını hesap edemediler. Etraflarında kim varsa hepsi onu ikizi Talya sanıyordu. İnsanları kandırdılar ama kendilerini kandıramadılar. Aralarında amansız bir çekim, erkeklerden uzak durmak isteyen yaman bir kadın, hiç kolay olmayacaktı ama Ezel kararlıydı.
“Ebediyete kadar yanımda kalacaksın.”
“Ezelden ebede mi diyorsun?”
“Ezelebet diyorum.” Sözleri dudaklarımda kaybolurken kalbim kaburgalarıma çarptı.
Kör kütük, deli divane! Amansız! Tekinsiz! Öyle uçurumdan gözlerim kapalı atlar gibi. Ben bu adam âşıktım.

1.Bölüm

Talya…

Sıkışık trafik yüzünden ara yola sapan aracın şoför koltuğunda en yakın arkadaşım oturuyordu. Bazı günler sadece onunla dışarı çıkıyordum. Halsizdim, bayılmamak için direniyordum. Aracın klimasından gelen serin hava bir işe yaramıyordu. “Dur,” dedim, Ezel önce bana baktı, kaşlarını çatarak kenara çekti. “İyi misin?” dedi, ne diyecekti ki başka?

“Su alır mısın? Ben de biraz temiz hava almak istiyorum.” Cevap vermeden hızla inip etrafına bakındı, sokağın karşısındaki markete yürümeye başladığında onu gözlerimle takip ettim.

Ezel benim en yakın dostum. Rahmetli eşimin de öyleydi. Birlikte büyüdük, okuduk ve ben Selim’i seçtim. Onu çok sevdim, bir kadının bir erkeği sevebileceği en büyük aşkla… Ezel bizim dostumuzdu, hiçbir zaman aksini düşündürecek bir girişimde bulunmadı. Düğünümüzde sağdıç, bebeğimiz olduğunda amca oldu. Selim ölünce de kolum kanadım.

Üç büyük baş ailenin çocuklarıyız, Selim artık yok. Babalarımız annelerimiz de birbirlerini tanıyan seven insanlardı. Üçümüzün dostluğu bir gün olsun sekteye uğramadı. Ezel benim kardeşim gibi, kardeşim yok ama olsa en az onun kadar severdim. Benim kardeşim olmalıydı, kızımı emanet edeceğim, gözümün arkada kalmayacağı biri. Yok. Annem yok babam da yok. Selim’in ailesi de yok. Yıllar içinde hepsini tek tek kaybettik. Lanetlenmiş gibiyiz. Sadece Selim’in erkek kardeşi Tekin var. Ondan nefret ediyorum, sebebi bile olmadan. Bana yaptığı bir şey yok, sevemedim. Çocukken de sevmezdim otuz yaşındayım, şimdi de sevmiyorum. O ve kibirli karısı… Kızımın onların eline kalacak olması düşüncesi bile kanımı donduruyor. Bana bir şey olursa kızımı onlara verecekler. Tahlillerimden ne çıkacağını bilmiyor ama hissediyorum. Bedenimde bir şeyler ters gidiyor.

Kızımın hakkı olan mirasa konacaklar, onu yaşatacaklarını düşünmek bile hata olacak. Bir çocuğun ölmesinden daha kolay hiçbir şey yok. Bunları düşündükçe kahroluyorum. Selim’in, Ezel ve benim babam ortaktı. Ezel’in babası işlerini Ezel’e bırakıp köşesine çekilirken bizim babalarımız ölümle emekli oldular. Ailemin hisseleri bana kaldı, eşimle birleştirince en çok hisse sahibi olduk. Başkanlık için Ezel hisse yönetimini Selim’e bıraktı. Oran artınca zenginliğimiz büyüdü. Şimdi ben, gelecekte kızım şirket hisselerinin tek başına yüzde kırk beşine sahip tek kişi. Kızımı korumak zorundayım. En yüksek ihtimalle özgür kararımla Ezel’e emanet edeceğim.

Ezel marketten çıktı, kapısında durup çıktığı kapıya bakıyordu. Arka arka birkaç adım attı, arabamıza bakıp tekrar markete baktı. Kaşlarımı çattım, ne yapıyordu? Ağır adımlarla kafası karışık bana doğru gelmeye başladı. Aracın içine girip bana döndü. “Talya,” dedi.

“Ne oldu, bu hâlin ne?”

Tekrar marketin olduğu sokağa baktı. “İnanmayacaksın ama içeride bir kadın senin ikizin gibi. Böyle bir benzerlik akıl alır gibi değil. Karşısında öylece kaldım, ses tonunuz bile aynı, onunki bir

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play