* "Vatan için yaşayıp öldünüz; siz toprağa değil, kalplere gömüldünüz."
"İyi ki doğdun Selen!"
İki katlı müstakil bir evde bir kutlama vardı. Minik bir kız masanın başında önünde mumları yanan pastasına baktı. Kırmızı ve beyaz renklerde, Selen'in en sevdiği iki renkte süslenmişti. Üstünde de "İYİ Kİ DOĞDUN SELENİM" yazıyordu.
Selen'in iki yanında annesi ve babası vardı. Gelen misafirlerde babasının timinden kişiler, eşleri ve çocuklarıydı.
"Hadi üfle annecim"
Selen annesine gülümseyerek baktıktan sonra gözlerini kapattı. Dilek diledikten sonra üfleyecekti. Aslında bir sürü dileği vardı ama en çok istediğini içinden geçirdi. Annem ve babam hep yanımda olsun, mutlu olalım...
Gözlerini açıp, içi parlayan yeşil gözleriyle pastaya baktı. Sonra ise hızla üfledi. Herkes alkış ve ıslık çalarken.
Selen kocaman gülümsedi.Herkes sırasıyla hediyesini Selen'e verirken sona annesi ve babası kaldı. Babası cebinden gri, minik bir kutu çıkarıp Selen'e uzattı. Selen kutuyu hızla alıp, açtı . İçinde gümüş bir zincir ve ucunda iki tane künye vardı. Biri annesinin biri babasınındı.
Selen, künyeyi alıp boynuna taktı. Önce annesine sonra da babasına sarıldı. "Sizi çok seviyorum hemde çok"
"Bizde seni Selenim, bizde seni"
O akşam misafirler gidene kadar eğlendi arkadaşlarıyla. O gün hiç olmadığı kadar mutlu olmuştu. Bütün sevdikleri yanındaydı
Ama her mutluluğun bir sonu vardı...
🍁🍁🍁
7 Ay Sonra ...
"Dikkat!"
"İleri bak!"
"Şehidi al!"
Selen elinde ki tuttuğu bere ile iki tane bayrağa sarılı tabuta bakıyordu. Biri annesi Şehit Teğmen Nergis Kılıç, diğeri ise babası Üsteğmen Savaş Kılıç'tı.
İki aylık gittikleri görevde şehit düşmüştüler. Selen o günler polis olan halası Tomris ile kalmıştı.
Dün kapıları çalmıştı. Selen'de koşarak gidip kapıyı açmıştı. "Baba!" demişti heyecanla ama karşında duran babası değildi. Babasının askeriyede ki arkadaşlarından biriydi.
Tomris de hole girip "Selen kim geldi halacı..." demişti ama karşında oda rütbeli ve üniformalı askerler görmüştü. Selen'in omuzlarına elini koyup sadece onlara baktı. "İkisi de mi?" dedi. Duymak istememişti Tomris. Ama bilmekte zorundaydı.
"Başınız sağolsun" demişti Albay rütbeli olan. Oda zor konuşuyordu belliydi.
Tomris'in nefesi kesildi bir anlığına. Gözlerini yaşlarla dolmuştu ama dik duruyordu. Selen sessizce bakıyordu. Ama oda anlamıştı.
"Vatan sağolsun" dedi Tomris. Hayatları bu iki kelimeyle bütünleşmişti o gün. Canlarından bir parça kesilmişti. Ve o kesik yıllar geçsede kanayacaktı.
Selen, başını eğip elinde ki iki tane olan bordo nereye baktı. Annesinin ve babasının beresiydi. Artık o Selen'e emanet olmuştu.
Başını tekrar kaldırıp toprağa gömülen ailesine baktı. Artık onların yeni yuvası kara toprak olmuştu. Onları görmek istediğinde buraya gelecekti. Kara toprakla konuşacaktı belki saatlerce. Canı yandığında