Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Gecenin Lilyumları
Aşk/Romantizm

Gecenin Lilyumları

0Beğeni
4Okunma
1 Bölüm
1,733Kelime
9 dkSüre
14.09.2025Tarih
Gökyüzündeki yıldızlar bile hayran onun gözlerine, mavinin en güzel tonuydu onun gözleri... O bana hayat veren gökyüzü ve çiçeklerin özetiydi..

1. Bölüm

Gecenin karanlığındaki tek aydınlık gökyüzündeki yıldızlar ve parlayan dolunaydı...

Sıkıcı günlerde zaman geçmek bilmiyordu. Odamda çalışma masamın başında sabah saat 8'den beri ders çalışıyordum. Yarın öğlen sınavım vardı ve aynı zamanda sınavın olduğu gece yani yarın gece yıldızların en belirgin olduğu günlerden biriymiş. Oturduğumuz yerdeki yetkililerde bu geceye ait bir etkinlik düzenlemek istemişler. Bende bunu dün sabah caddede broşürde gördüm ve kayıt yaptım. "Yıldızların Içinde" adlı teleskoplar ile gökyüzü izlenilecekti. 


Eşli bir şekilde gidilecek olan bu etkinliğe en yakın arkadaşım Damla gelmeyi reddetti. Sebebiyse çok sıkıcı bulduğuydu. Ben ise Damla ile konuşmadan kayıtı doldurduğum için geri de çekemedim. Orada kim ile bu etkinliğe katılacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Saat şuan akşam 6'yı geçiyordu. Masadan sandalyeyi iterek sabah sessize aldığım telefonumu almak için yatağa doğru yürüdüm. Telefonu yatağın ayak ucundan alıp sırt üzeri uzandım ve kollarımı yukarı kaldırarak telefona baktım. 


Ekranda beliren Damla 3 cevapsız arama ve altında yazan bir sürü mesaj ile ufak bir şaşırsamda ekranı açıp Damla'yı aradım. 


Bir kaç çalıştan sonra açtı. 

"Aramışsın ama sessizdeydi telefon duymamışım, önemli bir şey yoktur umarım."

Dedim ve ardından telefonun arkasından sesi soluk çıkan Damla konuştu. 

"Mahperi Mert kaza yaptı motorla, ciddi bir şey yok orası burası çizik boynu incinmiş birde o kadar ama hastanedeyiz 1 gün yatıracaklarmış."


Dedikleri ile ufak çaplı bir şok geçirdim. 

Dilimi yutmuş gibi bir kaç saniye bir şey diyemedim. 


"Hangi hastanedesiniz?"

"Merkezdeki."


Yataktan kalkıp telefonu hoparlör tuşuna basıp hoparlöre aldım ve konuşmaya devam ettim. 

"Üzerimi değiştirip babamdan arabayı alıp geliyorum."

"Dikkatli ol."

Dolabın kapağını açıp kıyafetleri alırken cevap verdim.

"Tamam görüşürüz."

"Görüşürüz."

Dedikten sonra kendisi telefonu zaten kapattı. 


Üzerime lacivert sweatshirt ve altıma da siyah bol eşofman giyip evden çıkmak için telefonumu aldım. 

Odamın kapısını açıp merdivenlerden aşağıya indim. Annem büyük ihtimalle salondaydı ve babamın ise işten geldiğini ümit ediyordum. 


Merdivenlerden inip salona girdim. 

Babam ve annem üçlü koltukta oturuyor ve televizyon izliyorlardı. 

"Anne baba ben çıkıyorum ve baba bana arabanın anahtarı lazım."


Bu telaşıma şaşırarak dönüp yüzüme bakan annemden ilk tepkiyi aldım. 

"Nereye bu acele acaba?"

"Mert kaza yapmış hastaneye gitmem lazım Damla tek." 


Babam ve annemde en az benim kadar şaşırmıştı. 

Mert motor kullanıyordu ve onunla kaza yapmıştı, yani ben öyle tahmin ediyordum. 

"Bekle ben bırakayım seni."

Babam oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve benden önce askılıktan üzerine montunu giydi. 


"Çıktım anne görüşürüz."

"Dikkatli olun, geçmiş olsun dileklerimi ilet."

"Tamam!"

Diye bağırarak evden bende üzerime montumu giyip çıktık. 


Evimizin önünde ki arabanın kapılarını elindeki anahtardan açtıktan sonra soğuyan bu havada üşüyerek arabaya bindim ve ardından babamda bindi. 

Anahtarı yerine takip arabayı çalıştırdı. 

"Motor ile yapmış o dangoloz kaza."


"Büyük ihtimalle bende öyle tahmin ediyorum, detayları sormadım."


Sessiz bir kısa yolculuk sonunda hastaneye geldik ve

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play