Evden hızlıca koşarak çıktım.
Yine işe geç kalıyorum.
Tam durağa yetiştim otobüs geldi. Akbilimi bastım. Hızla bir koltuğa oturdum.
Okul çıkışında bir kitap kafede çalışıyorum.
Ben Sanem Sancak. Annemin altı yıl önceki ölümünden sonra biraz sinir sorunlarım var. Kendimi kontrol edemiyorum. Sakinleştirici ilaçlar kullanıyorum. Ayrıca kitap okumaya , gitar çalmaya ve resim çizmeye bayılıyorum.
Benim için resim çizmek kendimi ifade etmek.
Başımı cama yaslayıp kulaklığımı taktım.
Sonunda gelmiştim. Okuldan üçte çıkıyorum ve altından ona kadar kafede çalışıyorum. Maaşım yarım gün çalıştığım için çok düşük ama sonuçta kendi param.
Paramla babama ihtiyaç duymadan istediğimi alabilirim. Ve bu harika.
İçeri girip masaları sildim. Müşteriler gelince çalışmaya başladım. Patron içeri girdi.
" Bugün işimiz var mesai yapmanız gerek. "
Genelde on ikiye kadar mesai yapardık. O yüzden onayladık.
Sonunda işim bitti. Eve giderken babam telefonla konuşuyordu. Çok takmadan odama geçtim.
Sesler odama da geliyordu. Biraz kulak misafiri oldum.
" Ne demek be karışmış. Manyak mısınız siz. "
Ben kendi kızımı istiyorum. Yarın görüşelim."
" Tamam oraya gelicez. Ben onunla konuşurum kabul eder. "
Kimle konuşcak ne oluyor.
Telefonu kapattı.
Hiç bişey anlamadım. Üstünde de durmadım. Umurumda değildi. Yatağa geçip uyudum.
&
Uyandığımda saat altıydı. Kahvaltılık bişeyler hazırladım.
Saat altı buçuk oldu. Babam uyanmıştı.
Yanıma geldi.
" Bişey konuşmamız lazım"çok ciddi görünüyor.
Neyden bahsettiğini anlamadım.
"Tamam da noluyo?"
"Hastaneden aradılar sen karışmışsın. Bugün biyolojik ailenle konuşcaz. Onlar seni istiyorlar zaten bende kendi kızımı istiyorum. "
Bu kadar kolay mıydı. Ne çabuk vaz geçti. Gerçi o karısından vazgeçtı. Benden niye vaz geçmesin.
Kabul ettim. Zaten ne diye iziraz edicektim ki. Onun kızı bile değildim. Hoş hiç benzemiyoruz. Ben siyah saçlı beyaz tenli yeşil gözlü bir kızım. O esmer.
Harbi ne farklıymısız. Neyse umrumda değil.
Bir iki lokma bişey yedim. İştahım kalmadı.
Saat yedi oldu. Formamı giyip okula gittim.
Bu sene on ikinci sınıfa geçtim. Sınavlar olduğu için baya çalışmalıyım. Zaten derslerim çok iyi.
Sınıfa girince Esra nın yanına gittim suratımdan anlamıştı morelimin bozuk olduğunu. Esra benim tek arkadaşımdı.
" Noldu bişey mi var"
" Teneffüste anlatırım"
" Peki. "
Dersin yarısını uyuklayarak geçirdim. Sonunda zil çalınca kantine indik.
" Eee anlatcaktın"
" Ya ben galiba hastanede karışmışım. Hastaneden aramışlar babam biyolojik kızını istiyo ben galiba ortada kaldım. Okul çıkışı izin aldım hastaneye teste gitcez. "
Oha , dizi gibi lan "
"Aynen"
" E sen ne yapcan. "
" Bir bilsem. Kaldım ortada ."
" Bence bı biyolojik ailenle konuş."
" Konuşurum zaten gidince. "
Zil çaldı.
Eve vardığımda gelen seslerle durdum.
"Ay benim canım kızım keşke daha önce bulsaydim seni"
Sen nası bir babasın ya ona canım kızım de bana o.....
Gerçekten senden nefret ediyorum.
Çantamı alıp hızla yüzüne bile bakmadan yukarı çıktım.
Çantama birkaç kıyafet doldurdum. Annemin aldığı peluş oyuncak köpeğimi de aldım.
Yüzüne bakmadım. Kolumu tuttu.
"