Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Gercek Masal
Aşk/Romantizm

Gercek Masal

5Beğeni
90Okunma
15 Bölüm
28,969Kelime
2 saat 25 dkSüre
05.10.2025Tarih
Sahte Masal kitabımın devamı...

1. Bölüm

GERÇEK MASAL

‘’Her şey çok hızlı gelişti, onun doğru adam olduğundan emin misin? Belki doğru adamdır, ama ya senin için değilse?’’

Deminden beri İnstagram hesabıma gelen bu mesaja ve mesajdan önce gönderilen fotoğrafa bakıyordum. Gönderen hesabın kime ait olduğu belli değildi, galiba bana bunu yazmak için biri tarafından açılmış çakma bir hesaptı. Ama kim? Kim böyle bir ima yaparak bana Koray’ın başka bir kadınla çok yakın ve samimi olduğunu gösteren bir fotoğraf gönderirdi? Ve neden?

Kafamda yüzlerce soru dans ederken omuzlarıma oturan bir dev varmış gibi hissettim kendimi. Fotoğrafta Koray sarışın, güzel bir kızla öpüşmek üzereymiş gibi görünüyordu. Bu fotoğraf nerede, ne zaman çekilmişti bilmiyordum, nereden bilebilirdim zaten. Kızın kim olduğu, fotoğrafın nerede çekildiği ya da ne zaman çekildiğine dair hiçbir şey bilmiyordum. Sadece aşık olduğum ve bu yaz evlenmeyi düşündüğüm adamı bir başkasıyla böyle görmek içimi acıtmıştı.

Yoksa, Allah’ım hayır lütfen olmasın, yoksa biz birlikteyken, bu sene mi çekilmişti bu fotoğraf? Koray’ın benimle birlikte olduğunu ve evlenmeyi düşündüğünü bilen biri beni uyarmak için mi göndermişti bunu?

Aman Allah’ım! Benden önce yaşadığı ilişkiler olduğunu söylemişti, tamam onlardan sadece Fulya’yı tanımıştım ama en azından başkaları olduğunu da biliyordum. Belki onlardan biriydi, belki önceden çekilmişti bu fotoğraf ve biri beni kızdırmak, Koray’la aramı açmak için şimdi çakma bir hesaptan göndermişti bunu bana. Hatta shop bile olabilirdi umuduyla fotoğrafı yakınlaştırıp defalarca kontrol ettim. Ama shoplanmış gibi durmuyordu. Yani en azından anladığım kadarıyla öyle görünmüyordu.

Mesaj dün gönderilmişti, bense şimdi kuaförde sıramın gelmesini beklerken sıkıntıdan ne var ne yok diye bakmak için açtığımda görüyordum bunu. Okuldan çıkıp mahallemizde her zaman uğradığım kuaföre gelmiştim. Kaşlarımı düzelttirip eve geçecektim. Ama şimdi kendimi koca koca çuvalları taşımış gibi bitkin ve halsiz hissediyordum.

‘’Lal!’’ Omzuma dokunan elle irkildim. Şule abla ile göz göze geldiğimizde nerede olduğumu hatırlar gibi oldum.

‘’Şekerim neye daldın öyle? Seslendim ama duymadın?’’ Telefonun ekranını görmesin diye gayret sarf edip çantama attım telaşla.

‘’Dalmışım abla. Sınavlar yüzünden fazla uyuyamıyorum bu ara.’’

‘’Ah ah okumak bir mesele, iş sahibi olmak bir mesele, el alemle uğraşmak bir başka mesele bu hayatta.’’ Sevecen bir şekilde gülümsedi bana ve devam etti,

‘’Hadi gel hem kaşlarını alayım hem de birer bardak çay içelim. İyi gelir ikimize de. ‘’ Ben koltuğa yürürken o da yardımcısına seslendi, ‘’Bize çay ver Ece’cim. ‘’

Şule ablayı bu mahalleye taşındığımda tanımıştım. Başkasına gitmezdim kaş için zaten. Çok erken yaşta evlenip, bir çocukla yine çok erken yaşta evliliğini bitirmek zorunda kalmış. Allah’tan yeteneğini keşfedip bu işe başlamış ve sonunda kendi dükkanını açıp ayakları üstünde durmayı başarmış.

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play