Kitaplar Özellikler İletişim İndir
GökTürk 🐺 🇹🇷
Askeri

GökTürk 🐺 🇹🇷

5Beğeni
18Okunma
4 Bölüm
5,033Kelime
25 dkSüre
11.12.2025Tarih
Bu kitap 44 günlük Karabağ savaşında hayatını ortaya koyan tüm askerlerimize ithaf olunuyor. Yarasa Tim`ini anlatacağım bu hikayede esasen Şuşa`nın fethi anlatılacak.
Bir Türk askeri kendisinden nefret eden terörist başının kızına karşı ne hisseder? Ya kız ikisinin de kaderini önceden görmüşse?
Ya o kaderde büyük bir ve acılı bir aşk varsa?
Yüzbaşı Cihangir Kasımoğlu nam-ı diğer Göktürk Komutan düşmanın kalbinde hep bir korku olarak yer edinmiştir. Babası Ertuğrul Kasımoğlu tecrübeli dedektif ve devlet adamıdır. Annesi ise ünlü yazar ve fotoğraf ajansının sahibidir. (Onların hikayesi Kamelya. İsterseniz okuyabilirsiniz.)
Yeva Tigranyan Ermeni komutan Kasap Levon`un kızı. Ve Türk`lerden nefret ediyor. Ama en çok da korkuyor. Çünkü onların zalimliği hakkında birçok hikaye duymuş anne babasından.
Türk`lerin özellikle kadınlara yaptıklarını korkuyla dinlemişti. Küçükken geceleri uyumadan önce Tanrı`ya onu bir Türk ile karşı karşıya getirmemesi için yalvarırdı.

Eve Dönüş.

Merhaba. Bizimkileri özleyenleri şuraya alalım. Bakalım kaç kişiyiz. Başladığınız tarihi buraya not düşerseniz sevinirim. Çok heyecanlıyım. Aklımda güzel şeyler var.

ÖNEMLİ NOT: Hikayede bahsi geçen Şuşa operasyonunun gerçek operasyonla hiçbir alakası olmayıp tamamen benim hayal dünyamın ürünüdür. (Halka açık bilgiler hariç elbette.)

Keyifli Okumalar!

Kafesin içi, ter ve kan kokusuyla yoğrulmuştu. Metal çubukların ardında yükselen uğultu, dövüş alanının etrafında yarı vahşi bir çember oluşturuyordu. Kalabalık, kan istiyordu. Genç adam, çıplak elleriyle dövüşmeye alışkındı ama burada, bu yasa dışı arenada, savaşın kuralları yoktu.

Rakibi, iri yapılı, dövmelerle kaplı bir adamdı. Yumrukları sanki taşla örülmüş gibiydi, her kası gergin, her hareketi tehditkardı. Gözlerinde, onu parçalamak isteyen bir yırtıcının açlığı vardı. Ama adam, bu bakışlara çok kez şahit olmuştu. Suriye’nin tozlu sokaklarında, Irak’ın çorak vadilerinde, sabaha karşı baskınlar düzenlediği terk edilmiş binalarda… O, korkunun ne olduğunu unutalı çok olmuştu.

Rakibi kükreyerek üzerine atıldı. Ağır bir kroşe havayı yırtarak geldi ama Cihangir bir adım geri çekilip sol omzunu hafifçe eğdi. Yumruk, yüzüne santimler kala boşluğa savruldu. İşte şimdi sıra ondaydı.

Vuruş… Geri çekil… Yine vur.

Bunu yüzlerce kez yapmıştı. Gölge gibi hareket etti. Bir anda sağ ayağıyla rakibinin baldırına sert bir tekme savurdu. Etin içe gömülen sesi kalabalık tarafından duyulmadı ama adamın yüzündeki kıvrım, darbenin etkisini anlatmaya yetiyordu. Dizindeki hafif titreme, dengesini bozmuştu.

Adam, öfkeyle ileri atıldı. Cihangir’in sol yanağına doğru hızlı bir kanca gönderdi. Yüzbaşı, son anda başını yana eğerek yumruktan sıyrıldı. Aynı anda vücudunu döndürüp dirseğini adamın şakağına geçirdi. Tok bir ses yankılandı. Kalabalık, vahşice bağırdı. Rakibi sendeledi.

"İndir şunu Göktürk!" diye bağırdı kana susamış kalabalık. Herkes kendi bahsi için çırpınıyordu.

Ama dövüş daha bitmemişti.

Cihangir, rakibinin sol ayağına hafif bir hamle yaptı, sanki o yöne saldıracakmış gibi… Adam refleksle ağırlığını sağ tarafa verdiğinde tuzağa düştüğünü anladı ama artık çok geçti. Yüzbaşı aniden hızlanarak bel seviyesinden rakibini yakaladı, güçlü bir hamleyle yerden kaldırdı ve sırtüstü betona yapıştırdı. Adamın vücudu sert zemine çarptığında hava ciğerlerinden boşaldı, bir an nefes almak için çırpındı.

Cihangir, yavaşça doğrulup geri çekildi. Rakibinin hareket etmediğini gördüğünde dövüşün bittiğini anladı. Kalabalık delirmiş gibi bağırıyordu ama onun için bu, sadece bir başka görevdi. Sadece bir başka savaş…

Metal kafesin kapısı açıldı. Cihangir, sessizce dışarı adım atarken gözleri, arenanın loş ışıklarında dolaştı. Yavaşça arenadan çıktı ve yukarı doğru kıvrılan merdivenleri tırmandı. Arka kapıdan dışarı adım attığında soğuk gece havası yüzüne çarptı. Dövüşün adrenalini henüz vücudunu terk etmemişti ama nefesi sakin, bakışları yine her zamanki gibi soğukkanlıydı. Loş ışıkların altında bir gölge belirdi. Miran Cengaver.

Dayı dediği Mehmet Ali Cengaver`in oğlu. Son

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play