Kitaplar Özellikler İletişim İndir
GÖLGELER ÜSSÜ
Dram

GÖLGELER ÜSSÜ

20Beğeni
163Okunma
12 Bölüm
52,209Kelime
4 saat 21 dkSüre
23.08.2025Tarih
"Gölgeler Üssü"
Beton duvarlar... Dikenli teller... Ve asla bitmeyen gözetim.
Burada kimse özgür değil, kimse masum değil.

Laçin, Kıraç, Ecrin ve Kaan... Dört farklı geçmiş, tek bir kapana sıkışmış hayat.
Her biri kendi yaralarıyla, kendi sırlarıyla bu üste yaşıyor.
Kimi kaybettiği birinin hayalini hâlâ taşıyor, kimi sevdiği herkesin bir gün gideceğine inanıyor.
Kimi sessiz, kimi öfkeli... Ama hepsi, aynı soğuk nefesi soluyor.

Üs, sadece beton duvarlardan ibaret değil.
Burası, korkuların şekil aldığı, anıların susturulduğu bir yer.
Kaçmak mı?
Burada tek bir kural var: Kaçmaya kalkarsan, ya ölürsün... ya da gölgeler seni yutar.

Tüm hakları saklıdır.

Bölüm 1

‎---

‎Üssümüzün halka açık olan binasında ilerliyordum. Ne kadar zaman geçirsem de buranın bana asla bir ev sıcaklığı veremeyeceğinin farkındaydım. Etrafa baktığımda insanların kaldığı evlerin önündeki boğucu atmosfer beni hâlâ şaşırtıyordu çünkü bu üssün kuruluşunun üzerinden ne kadar yıl geçse de binadaki soğukluk hâlâ yerindeydi. Koridorda yürürken tavanda yanan soğuk ışık tenime vurdukça içimdeki huzursuzluk artıyordu. Bazı daire önlerinde biraz renk katmak için çocukların hevesle çizmiş olduğu resimler, buranın soğuk havasını kırmaya yetmemişti. Bazıları ise kapılarının önüne bitkiler koyarak evlerinin yaşanılabilir bir yer olduğunu kanıtlamaya çalışır gibiydi.

‎Koridorda ilerlerken nereye gideceğimi oldukça iyi biliyordum çünkü burada 13 yıldır yaşıyordum. Buraya ilk yerleşenlerden biri de bendim. Artık annem gibi gördüğüm manevi teyzemle beraber yaşıyordum benim için yaptığı her şeyden sonra onsuz nasıl yaşardım hiçbir fikrim yoktu, savaştan sonra nasıl başardıysa buraya bir şekilde alınan ilk ailelerdendik. Burada kalmanız eğer uğruna yapacağınız kimse yoksa çok zordu çünkü burada savaşın üzerinden oldukça zaman geçse de katı kurallar vardı. Bu kurallar burada yaşamayı olduğundan daha zor kılıyor insanın yaşama isteğini sürekli kendine sorgulatıyordu. Bazı günler buradan gitmek istiyor eski aileme ve arkadaşlarıma dönme isteğimi bastıramıyordum.

Buradaki belli bir yaşın üzerindeki herkes en geç saat 8’de uyanmalı, herkese verilmiş olan kişiye özel görevleri kendilerine verilen süre içerisinde bitirmeli, Okula giden çocuklar okula zamanında gitmeliydi. Demek istediğim şey, eskiden ülkemiz ne kadar güzel ve huzurlu bir yer olsa da şu an bu durumdan eser yoktu. Bu kaldığımız yerde açlık, savaş, yoksulluk eskisi kadar olmayabilirdi ama buranın da karanlık bir yüzü vardı ve o yüzü kimse görmek istemezdi.

‎Eğer burada düzeni bozacak davranışlarda bulunursanız, ilk gideceğiniz yer kendimce ceza bölümü diye adlandırdığım alanlardı. Burada işlediğiniz suça göre ceza alırdınız; ne kadar ağır olacağı da işlediğiniz suça bağlıydı. Burada düzeni bozacak en küçük şeye tahammül yoktu. Buna ortalıkta mutsuz gezinmek bile dahil olabilirdi. Ayrıca insanların aşırı düşünmesini ve isyan çıkarmasını istemiyorlardı. Zaten bunları düşünecek zamanımız yok denecek kadar azdı.

Örneğin, ben şu an teyzemin yanına yetişmek için hızlı adımlarla ilerliyordum. “Kendisi, gelecekteki görevlerimde başarılı olmamı istediği için uzun zamandır bana gizli bir alanda dövüş eğitimi veriyordu. Kimsenin görmesini istemiyor ama nedenini sorduğumda, bana konuşmamam gerektiğini anlatan bakışlarından atıp beni sustursa da eğitimim bitmişti ve bugün yanına gitme amacım normalden daha farklıydı.

‎‎Ben buraya altı yaşında gelmiştim. O zamandan beri gerekli okul eğitimini verdikleri alanlarda eğitimimi almış ve başarıyla tamamlamıştım. Şu an 19 yaşındaydım. Normalde 18 yaşında mezun olmam gerekebilirdi fakat benim bu yere geldiğim yıllarda düzenin

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play