Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Güç Sarmalı
Aşk/Romantizm

Güç Sarmalı

15Beğeni
133Okunma
4 Bölüm
6,858Kelime
34 dkSüre
13.11.2025Tarih
Sarmal serisi 5. Kitap

Yılmaz ve Nehir

1.Bölüm

Sert esen rüzgâra inat edercesine teknesinin kıç tarafında oturuyordu. Elinde ağını dikmek için kullandığı balıkçı iğnesi vardı. Başında bir bere, elinde parmaksız eldiven… Rüzgârı zerre kadar umursamadan işini yapıyordu. Dört buçuk yıldır Hollanda’nın bir kıyı şehrinde tek başına yaşıyordu. Tek başına mutluydu, içsel bir huzura kavuşmuştu, hâlinden hiç şikayetçi değildi. Nefesi soğuk havada buğulu çıkıyor, o dikkatle işinin üzerinde çalışıyordu. Bir anda elindeki iğne ağa girerken durdu. Kulakları tekneye çıkan bir ayak sesi algıladı. Bakışları o yana dönerken hiç kımıldamadı. Dostu yoktu, arkadaşı hiç yoktu. Kimseyle muhatap olmazdı. Eli arkasındaki silaha giderken gözleri teknenin geçidindeydi. Siyah kabanın içinde onu gördü, en son altı ay önce gelmişti. Yıllar her şeyi götürüyordu ama Sedat Başkan’dan hiçbir şey alamıyordu. Takım elbisesi, klasik siyah kaşe kabanıyla usul adımlarla gelip karşısına oturduğunda o, işine devam etti.

“Neden geldin?”

“Seni görmem gerekti.”

“Yoksa aklına düşmüyorum değil mi Başkan?” İğneyi durmadan saplıyor, onu görmezden geliyordu.

“Her zaman aklımdasın ama meşgul biriyim.”

“Sadede gel.”

“Geri dönmeni istiyorum.”

İğne durdu, ama onun etine batarak. Acıyı hissedemedi, o kadar çok acısı vardı ki iğne hiçbir şeydi. “Dalga geçmek için yanlış insanı seçtin.”

“Dalga geçmiyorum. İki hatta üç kişinin korunması gerekiyor. Bunu da senden başkası yapamaz.”

“Ben özel koruma değilim, hiç olmadım.”

“Bunu bilecek kadar seni tanıyorum. Vedat Çelebi ve Demirhan Yiğitoğlu… Meksikalıyla aralarında geçmişe dayanan bir husumet var. Meksikalı rahat durmuyor ve benim elimde Vedat ile Demirhan’dan daha acımasız bir tek sen varsın.”

“Onları korumak için koca bir ülke dolusu adamın varken beni seçmenin altında yatan neden nedir?”

“Hiç kimse onları senin gibi koruyamaz. Sen tam donanımlı bir askersin.”

“İyi, gidip Meksikalının kafasına sıkmam yeterli. Dönmeyeceğim.”

“Meksikalı bizim için gerekli, kafasına sıkmayı biz de biliyoruz. O ölürse yerine gelecek olanla başımız derde girecek. Senin bir köprü, bir kalkan olman gerekiyor. Sana gelmemdeki nedeni aslında çok iyi biliyorsun. Sen de yüzlerce insanın sırları var, Meksikalı sen ortadan kaybolduğunda parti verdi. O sırları da bana vermedin, içinde saklıyorsun. Ne Vedat ne de Demirhan bu sırları bilmiyor, bilseler işlerine yarardı.”

“Sırları veririm olur biter.” İğneyi tekrar sapladı.

“Seni sırlarında birlikte istiyorum. Bana verilmiş bir sözün var ve benim vermiş olduğum bir söz. Sana rica etmeye gelmiş gibi görünüyor olabilirim ama bu bir emirdir, Yılmaz.”

Adını duyunca kanı buz kesti. O, bir asker olarak yetiştirilmişti, ülkesine sadık bir vatan evlâdı. Her şeyi aşsa bunu aşamıyordu. Burada, bu eski teknede bile birçok işi hallediyordu. Kendi hâlinde görünüp yine ve yine hizmet için çalışıyordu. “Bundan sonra başıma gelecek en ufak şeyde ve benim yapacağım en küçük hatadan da

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play