Kitaplar Özellikler İletişim İndir
GÜLKURUSU MAHALLESİ
Mahalle

GÜLKURUSU MAHALLESİ

23Beğeni
10Okunma
5 Bölüm
12,477Kelime
1 saat 2 dkSüre
14.11.2025Tarih

YILLAR ÖNCE WATTPAD'DE BEĞENİYLE OKUNAN, TAMAMLANMIŞ KISA HİKÂYEMİ, ŞİMDİ SADECE ROMANİKA'DA OKUYABİLİRSİNİZ.

Hayatımda çiçekler yeşeriyor, her şey çok güzel olacak...
Umutsuzlukları karanlığa gömdüm ve hayatı gördüm.

Gülkurusu Mahallesindeyim; acı, gözyaşları ve kötü günleri geride bıraktım, geleceğimi iplik iplik kurdum en baştan.
Burası sımsıcak bir kasaba, bir köy de var az uzaklarda...
Kahkahalarımız karışsın gözyaşlarımıza, ağlamayalım çok.
Necla teyze, bakkal Fevzi amca, Sezer usta, manav kirli, berber Ahmet ve çırağı makas tutan, Ayten abla, Nazire nine, usta Mürsel ve çırağı kablo Hüseyin, bizimkiler...

Gönlümün sahibine veda ettim, kaybettim; ama kalbi her an atıyor kalbimde.

Hayallerimden bir elbise yaptım, gülkurusu rengini vermişim...
Kurutulmuş gül yaprakları buldum, bir ufak gül kurusunu anılarım gibi unuttum...

1 Bölüm

Alarmın sesiyle uyanıyorum, saatin zil sesi...

Bugün yeni bir gün, kendimi iyi hissediyorum gerçekten ve yataktan kalkma vakti gelmiş bile, ayaklarımı yere basıp kalktım ayağa. Üzerimdeki bol pazen geceliği çıkardım, bu gecelik bana çok bol gelmiş; hâlbuki Elif'e ne de güzel olur bu, kilo vermeye devam ediyorum galiba. Gardıroptan kendi tasarımım gülkurusu elbiseyi aldım ellerimin arasına, dizlerimin aşağısına kadar gelen elbisemi giydim, şimdi çok çok daha iyi hissediyorum. Fırçayla saçlarımı taradım, saçlarımdaki beyazlar epey artmış; ama hâlâ saçlarımı boyamayı düşünmüyorum, zaten açık kızıl doğal saç rengimin tonunda bir renk bulmam da zor neyse...

Odadan dışarı çıktım, iki gündür arkadaşım Elif'in evinde kalıyor olmamın verdiği mahcubiyeti iyiden iyiye hissettim, kahvaltı sofrasına yavaşça oturdum.

Elif, gülümseyerek “Günaydın Gülcüm, bugün seni nasıl bir günün beklediğini bildiğim için sofrayı sen uyanmadan önce hazırladım, kendini yormanı..." derken cümlesini bitirmesini beklemeden tek elimi havaya kaldırıp söz aldım.

“Elif... Hayır, hayır... Bu konuyu iki gündür konuştuk durduk, bugün kendime bir ev buluyorum ve daha fazla sana yük de olmuyorum; hem de dükkân meselesini de kendi başıma hallediyorum, şimdi hemen kahvaltı biter bitmez garaja gidip kasaba dolmuşuna biniyorum o kadar." dedim, sesim de düşüncelerim kadar kararlı çıktı.

Elif, duraksadıktan sonra “Peki, doktorun ne dedi? Hani şu son kontrolden sonra durumunu söyledi mi, sonuçlar çıktı mı?" diye sordu, elindeki çaydanlıktan demli bir çay koydu bir yandan da bana.

“Elifcim, canım arkadaşım... Seni anlamıyorum, beni anlamıyorsun ki. Bir şeyim yok, sadece küçük bir şüpheydi, doktorum Haldun bey de sonuçları birkaç gün içerisinde söyler, bu benim... Yani işlerimin önünde olmamalı, bugün hayallerime ulaşacağım gün olmalı Elifcim." diye üstüne basa basa söyledim, elimin altında duran çatalı elime alıp masanın üzerine gerisin geriye koydum.

Sanırım kahvaltı edecek vaktim de yok, duvardaki saatin her bir hareketinde bugünden dakikalar azalıyor, bir an önce kendime ev bulmalıyım ve bugün dükkânımı açmalıyım da artık; çünkü her şeyi hallettim, dükkânı aldım, bir tek dükkânı açıp yerleşmem kaldı, hızlı olmalıyım, çok hızlı!

Elif, şaşkın bir şekilde “Nasıl yani, kahvaltı etmeden çıkıp gidecek misin? Vallahi bırakmam..." derken tek elini havada salladı, aldırış etmeden sofradan kalktım.

“Hoşça kal canım, bugün hava yağmurlu olabilirmiş, mavi şemsiyeni şimdilik ödünç alıyorum." diyerek kapıya doğru yönlendirdim adımlarımı.

Elif, kahkaha atıp “Gül ya... Böyle mi gidiyorsun güzelim, çantanı da unuttun, ayaklarına da bir bak istersen." dedi, odaya doğru gitti ve odada unuttuğum çantamı getirecek, ayaklarıma baktığımda ev terlikleriyle olduğumu fark ettim.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadarını da artık kendimden beklemezdim, aşırı unutkanlığımın bu raddeye gelmiş olmasına gülsem mi, ağlasam mı bilemiyorum.
Bazen hakikaten kendimi bir yerlerde unutmaktan korkuyorum,

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play