Kitaplar Özellikler İletişim İndir
HANNE
Gençlik

HANNE

5Beğeni
24Okunma
1 Bölüm
678Kelime
3 dkSüre
09.10.2025Tarih

TANITIM

Binlerce yıl önce düşmüş meleklerin insan kızlarıyla girdikleri ilişkiler sonucu bozulmuştu insan kanı.

Meleklik makamından azledilerek cennetten kovulmuş olan cinni varlıklar, insan kızlarını görünce çok beğendiler ve onlarla ilişkiye girdiler. 

Bu ilişkilerden çocuklar doğdu ve insan DNA’sına cinni varlıkların DNA’sı karıştı. Yüzde yüz insan DNA’sına sahip olan çok az kişi kalmıştı.

Genetik yapısına hiçbir göksel varlığın DNA’sının karışmadığı, saf insanoğlu DNA’sına sahip olan yalnızca 43 kişi yaşamaktaydı.

MAR7 timi, dünya üzerinde saf insanoğlu DNA’sına sahip olan son 43 kişinin peşine düşmüştü. Bu 43 kişi dünyanın farklı ülkelerinde yaşamaktaydı ve Hanne onlardan biriydi. 

MAR7 timinin Türkiye kanadında görevlendirdiği grup üyelerinin bazıları devletin üst kademelerinde görev almaktaydı. 

Saf insanoğlu DNA’sına sahip olan bu Türk kızı, MAR7 timinin radarına daha annesinin karnındayken takılmıştı.  

Mar, yılan soyundan gelenlere verilen addı. 7 ise, binlerce yıl önce yerin yedi kat altında yaşayan yılanları temsil ediyordu. 

Mar7: yüzyıllardır yeraltında örgütlenen, yılan soyundan geldiklerine inanan bir tarikatın modern uzantısıydı. 

Hanne, hem Türk hem saf insan DNA’sına sahip olması sebebiyle bu karanlık örgüt için eşsiz bir mücevher, benzersiz bir nimetti.

Sahip olduğu kan, kendisinden başka herkese şifaydı.

Bilim insanlarının Altın Kan diye adlandırdığı O RH-NULL kan grubu, tüm gruplara kan verebilirdi ama hiçbir gruptan kan alamazdı.

Yalnızca kendi grubundan kan alabilirdi ve bu neredeyse imkansızdı. Hastalanmaması, kan takviyesi gerektirecek herhangi bir yaralanmaya maruz kalmaması gerekiyordu.

El üstünde tutulmalıydı çünkü damarlarında altın değerinde bir kan taşıyordu.  

İnsanoğluyla sorunları olan bazı karanlık güçler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içine çoktan sızmıştı.Birçok alanda önlerine engel olarak çıkan bu Devlet, haddini fazlasıyla aşmıştı onlara göre. 

Ne diğer ülkelerde olduğu gibi yönetime müdahale edebiliyorlardı, ne de faaliyetlerini özgürce gerçekleştirebiliyorlardı.

Vatanı uğruna ölmeyi bile şehitlik olarak görecek kadar çılgın bir milletle mücadele etmek çok zordu. 

Olmuyordu, ne yapsalar başaramıyorlardı.  

Dünyanın birçok ülkesinde zor da olsa çalışmalarını sürdüren bu karanlık örgüt, kanı deli akan Türk milletini bozgunculuk yaparak kontrol altına alamayacağını anlamıştı.

Türkler her ne kadar bazı grupların kışkırtmalarına gelseler de canını verir ama vatanını vermez, milletini satmazdı.

Bu durumda geriye tek bir seçenek kalıyordu; esrarına akıl sır erdiremedikleri Türk ırkını bozmak. 

Tıpkı binlerce yıl önce atalarının insan ırkına müdahale ettiği gibi torunları olarak, Türk ırkına müdahale edeceklerdi.

Ancak bir ırkın yapısını tamamen bozmak öyle kolay bir şey değildi, uzun yıllar gerektirirdi. 
Zaten onlar için zaman önemsiz bir detaydı çünkü oluşturacakları yeni dünya düzeninde zaman kavramı diye bir şey yoktu. 

MAR7 timinin hedefinde ALTIN KAN vardı. 

Yüzlerce yıldır insan-sürüngen karışımı ırk üzerinde yaptıkları tüm çalışmalar hüsranla sonuçlanmıştı.

İstedikleri sonuca bir türlü ulaşamıyorlardı çünkü üzerinde deney yaptıkları taşıyıcıların hiçbiri yüzde yüz insan DNA’sına sahip değildi.

Bu yeni ırkı oluşturmak için yalnızca saf insanoğlu DNA’sı taşıyan

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play