Kitaplar Özellikler İletişim İndir
IŞIK YILI
Fantastik

IŞIK YILI

1Beğeni
8Okunma
1 Bölüm
756Kelime
4 dkSüre
29.09.2025Tarih
..

1 SEÇİLMİŞ KİŞİLER.

Yepyeni bir kurguyla karşınızdayımm. Düşüncelerinizi ve fikirlerinizi mutlaka yorumlarda bekliyorummm.❤

Yıldızın üzerine basmayı unutmayın Keyifli okumalarr❤

🌬

1 Seçilmiş kişiler...

Yelkovan bir kere daha akrebe yetişdiğinde dünya bir saati daha geride bırakıp yeni bir saate başlar. Bazıları için de yelkovan bir türlü akrebe yetişemez yerinde sayar. Onlar için artık bir gelecek ya da yeni bir saat yoktur.


ONLAR SEÇİLMİŞ KİŞİLERDİR.

O seçilmiş kişilere ise sadece boyun eğmek ve kaderine razı gelmek kalır.

Peki seçimi yapana ne demeli?

Seçim kimisi için ödül, kimisi için caza, ama seçimi yapan kişi için ölümdür.

Tanrının insana tanıdığın o cesaret hiçbir kulunun bünyesinde yoktu şu an.Hiç kimseden ses çıkmıyordu. Hiçbirinin ağzını açmaya cesareti yoktu. Görülmeyip duyulmayanların ama varlığı tanrı tarafından bilinenlerin bile, onlar bile sinelerine çekilmiş şekilde merakla bekliyordu ne olacağını.

Kral tekrardan hiddetle bağırdı."Samet! Son kez soruyorum, karını mı seçiyorsun yoksa kızını mı?"

Samet önce kafeslendiği ışınların içerisinde feryat figan ağlayan karısına baktı. Sonra da aynı ışınların içinde baygın bi şekilde yatan kızına baktı.

ikisinden de vaz geçemezdi.

Ne yasak olmasına rağmen deliler gibi âşık olduğu karısından, ne de canından çok sevdiği kızından vazgeçemezdi.

Onların çiğnedikleri yasağın cezasını kızı çekemezdi.

Kral Senem'e döndü. "Bir adem oğluna aşık olup onunla gitmenin cezasını ödeyeceksin, Senem." 

Göz yaşları içinde ki Senem. "Ben sadece sevdim, yıllar sonra neden hâlâ peşimizdesiniz. Bırakın artık yakamızı!" dedi ağlamaktan kısılan sesi ile. Kendisi için korkmuyordu, sevdiği adama ve kızına zarar gelecek korkusu ile çırpınıyordu içerideki kalbi.

"Yasak olduğunu bildiğin halde bu ülkeden olmayan biriyle gittin sen. Hâlâ karşımda böyle konuşabiliyorsun, nerden geliyor bu cesaret?"

"Bana ne yapacaksanız yapın efendim ama kızıma zarar vermeyin." Dedi Senem yalvararak. Öyle çok titriyordu ki göz pınarlarından bir bir süzülen ıslaklığın kor gibi yanan yüreğine dokunduğunu zar zor hissediyordu.

Tüm göz yaşları ve yakarışların can bulduğu kalabalığın arasında baygın bir şekilde yatan Eva gözlerini yavaşça araladı, bulanık olan görüş açısı hafif hafif netleşirken yavaşça yerinden doğruldu. Bütün gözler onun üzerindeydi. O ise bütün sakinliğiyle etrafta gezdirdi kan kırmızısı irislerini. Kocaman sarayın içinde ki kalabalığa, başında garip bir şey ile biraz yüksekte oturan adama, dört tarafı ışınlarla kaplanıp dizinin üzerine çöktürülmüş babasına ve en sonunda hıçkırıklarla ağlayan annesinde.

Bakışları ifadesiz, kan kırmızısı gözlerinde tek bir duygu barındırmıyordu.

Yavaşça ayağa kalkıp etrafında çevrili olan ışınların içinden yürüyerek çıkıp, sakince annesinin yanına adımladı. Herkesin gözü dehşetle açılmıştı, nasıl olur da büyü bu kıza işlemezdi?

Herkes şaşkın bi şekilde hiçbir şey olmamış gibi annesine ilerleyen Evaya baktı.

Muhafızın biri önünü kesmek için ona doğru hareketlenmişti ki, Eva onun yüzüne bile bakmadan elini kaldırıp dur işareti yaptı.

"Bir adım daha atarsan seni oranın dibine

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play