İSPANYOL BEYEFENDİSİ (+18)

İlk defa böyle bişi yazıcam
Başlıyoruz!

Başlangıç tarihi alalım...

🌪️

Elyas yalnızca biraz kafa dağıtmak istiyordu. Hayatında onu meşgul eden sıkıntılar onun yakasını bırakmıyor, gün geçtikçe sorunlar daha çok büyür hâle geliyordu. Ne yapacağını bilmiyordu, artık kendini bir tabanca alıp vursa bile bu sıkıntıların onun yakasından kopmayacağını düşünüyordu.

Belki de öyleydi. Elyas, belki de başından beri belaların kadınıydı.

İş dönüşünde telefon ile ilgilendikten sonra ekranı kapatıp cebine geri koydu. Karanlık sokaklarda ilerlemeye devam ederken telefonun çalması ile beraber afallamıştı, bu saatte onu kim arardı ki?

Aylık kirayı bu sefer iki katı zam yaptığının haberini verecek olan ev sahibi Hüseyin amca? Yarın işe gelemeyeceği için bütün işleri üzerine yıktığını bildirecek olan kafeteryadan Zeynep? Veya dur, dur... Bütün taksitleri bir ay geçiktirttiği için bunun bilgisini özet geçen telefon şirket asistanları? Her neyse...

Elini arka cebine götürdü ve telefonu aldı. Ekrana göz gezdirirken arayan numaranın rehberinden kayıtlı olmadığını gördü. Kahrolası şirket, diye mırıldanırken numaranın bir operatörden olmadığını gördü. Bu bir özel numaraydı.

Başta açmakla açmamak arasında gidip gelirken canının sıkıldığını göz önünde bulundurdu ve telefonu açıp kulağına dayadı. "Alo?" derken sırıtmaya başladı,  kendisini işleten kişinin rastgele bir çocuk olduğunu düşünüyordu. Küçükken ne de olsa kendisi de az yapmamıştı böyle şeyler.

Fakat karşı taraftan gelen ses, bir çocuğa ait değildi. Belki de kendisinden de büyük bir adamın sesiydi bu.

"Rahatsızlık mı veriyorum, bayan?"

Elyas kaşlarını çattı. Neden bir adam kendisini özel numaradan işletsindi ki? Bu ses tonuna sahip biriyle de yakın değildi, tanımıyordu da. Hatta genellikle erkeklerle bile yan yana gelmiyordu. Kafeteryada Mert adında bir çalışan daha vardı ve kendisi biseksüeldi. Fakat onun da ses tonu bu kadar olgun değildi.

Elyas romantik bir filmde kadın başrol olduğunu hissetti.

Elyas başta telefonu adamın yüzüne kapatmak istedi fakat bu adam her kimse belki de geçerli bir nedenden dolayı aramıştır diye düşündü. Numarasını daha önce çevresi dışında kimseye verdiğini düşünmüyordu. O zaman numarasını bu adama tanıdık biri mi vermişti? Yoksa bu adam tanıdığı fakat hatırlamadığı biri miydi?

"Kimsiniz?" dedi Elyas, caddedeyken karşıdan karşıya geçip kaldırıma çıkarken. Sokaktaki birkaç kişi dışında çevresinde kimse yoktu, hava gittikçe soğuyordu.

Karşı hattaki adam bir süre bekledikten sonra "Seni özledim, Bonitta," dedi fısıldarcasına. Elyas resmen o sesi ensesinde hissetmişti ve o hisle beraber tüyleri diken diken oldu. Gözleri hazla kısılırken dişlerini sıktı. Bonitta dediği kişi de kimdi? Elyas, bu ismin bir Türk'ün sahip olabileceğini düşünmüyordu. Bir yabancı olmalıydı, üstelik bunu adamın sarsak aksanı da açıkçası belli ediyordu.

Yanlış numaraydı. Bu