Sabah 06:30 da alarmla uyandım. Geç kalcam korkusuyla yataktan fırlayıp çantamı hazırladım. Yastığımın altından telefonumu çıkarıp en yakın arkadaşım ecrini aradım "alo Ecrin hazır mısın ben çıkıyorum" ecrin of layarak yataktan kalktı belliki daha hazır değildi. "Ecrin geç kaldık hadi ben sizin kapıya geliyorum." Ecrin beni onayladıktan sonra telefonu yüzüne kapatıp koşarak odadan çıktım. Merdivenlerden inerken annemi gördüm. Annem ağlıyordu hayır yanlış görmüyordum gerçekten ağlıyordu. Hemen yanına gittim sarıldım. "Anne noldu?" Annem elindeki peçeteyle gözünü temizleyip konuştu "Kızım baban seni evlendirmeyi düşünüyor." O esnada başımdan aşağı kaynar sular aktı çantam kolumdan düştü. "Anne sen ne diyorsun yapmaz babam böyle bişi dimi vermez beni dimi anne!" Sesimi biraz yükseltmiştim. Annem bilmiyorum anlamında kafasını oynattı. Sinirle yerdeki çantamı alıp kapıdan çıktım. Ecrinlerin evinin önüne gelmiştim. Kapıyı çaldım. Kapıyı can abi açmıştı altında sadece bir şort vardı. Gözlerine bakarak konuştum "şey ecrin nerde okula geç kaldıkda" can abi gülümseyerek "içerde hazırlanıyor " tamam anlamında kafamı salladım. Can abi Ecrine seslendi " Ecrinn! Hadi abicim Eylül seni bekliyor kapıda!" Bir zaman sonra kolunda çantayla Ecrin geldi. Koluma girdi ve arkasını dönerek " hoşçakal abii" diye seslendi. Benim hala aklım sabah annemin dediğindeydi ne demek evlenceksin? Öyle boşluğa bakarak yürüyorduk. Bildiğin ölüm sessizliği vardı. Artık dayanamadı ve sessizliği ecrin bozdu. "Ya sana ne oldu sabah konuşurken çok mutluydun şimdi yüzünden düşen bin parça" derin bir nefes aldım " Babam beni evlendircek evden kaçmam lazım ama annem orda ona üzülüyorum " Ecrin ağzı açık bir şekilde bana baktı "Ne nasıll kızım sen daha 18 yaşındasın. Hem biz daha mezun bile olmadık liseden " Ecrinde şaşırmıştı babam bunu bana nasıl yapardı. Okulun kapısından içeri girdik. Sınıfımıza doğru ilerlerken bir çocuk önümüzü kesti. Çocuk bizden makas aldı "naberr kızlar " Ecrin hemen cevap verdi "iyi senden " çocuk "bende iyim. Şey sizi sosyal hocası çağrıyor mezuniyete gelenlerin listesi sizdeymiş" Ecrin kafasıyla onayladıktan sonra öğretmenler odasına doğru iledik. Aklıma liste geldi. Hayır ya liste evde kalmıştı. Ecrinin kolunu tutup durdurdum "ya biz gidiyoruzda listeyi vermeye liste yokki evde kaldı" Ecrin beni alkışladı "Afferin Eylül afferinn" bende kendimi alkışladım. " Şimdi ben hemen 10 dakikaya eve gidip geliyorum bekle beni burda " Ecrin beni başıyla onayladıktan sonra "hızlı ol " dedi bende tamam anlamında kafamı salladım. Koşarak okuldan çıktım. Eve doğru koşuyordum. İşin kötüsüde evden okula 20 dakikaydi. Kaldırımda koşarken yanımda bir motor durdu r25 di göz alıcı bir maviydi. Çocuk kafasıyla arkasını işaret etti. Çocuğa sorgulayan bir bakış attım.