Neden baba neden?
Koskoca yedi ay geçmişti. Elimde bu koskoca yedi ayda cevapsız sorular, vicdan azapları, sıkıntılar, ve kederler vardı.
Kafes kelebeğiydim ben kendi kafesimi kendim seçmiştim. Elbette küçücük bir kelebek bir kafesin aralıklarından kaçıp gidebilirdi ama ben gidemezdim.
Ben o kafese yedi ay önce hapsolmuştum ve bir daha çıkışım yoktu. Kafesin sahibi elime özgürlüğü verse bile gidemezdim belki de artık kendimi kandırmamalıydım.
Gidemezdimden ziyade gitmezdim. Bu kafes benim evimdi. Kafesin sahibi ise yanımda duran adamın kalbiydi.
Fakat bir şey daha vardı ki bariz bizi bu noktaya getiren "Gece sessizliğini gündüzün arsızlığına borçluydu..."