2Beğeni
7Okunma
1
Bölüm
625Kelime
3 dkSüre
15.09.2025Tarih
Adalet artık mahkeme salonlarında değil, kanla ağırlaşan bir terazide tartılıyor.
Bir kefesinde kalp, diğerinde beyin… Hangisi ağır basarsa hüküm ona göre veriliyor.
Kendini “adaletin unutulmuş hafızası” ilan eden bir katil, suçluların kalplerini sökerek onları gerçekten kalpsiz bırakıyor. Onun için bu, bir cinayet değil; dünyanın unuttuğu adaleti geri getirmenin tek yolu. Yasal boşluklara sığınan, cezasız kalan suçlular birer birer terazinin kefesine düşerken geriye sadece kanlı bir denge kalıyor.
Toplum onu bir canavar, bir deli, bir katil olarak görse de o, kendisini sessiz çığlıkların sesi, karanlıkta adaletin nefesi olarak tanımlıyor.
Ama asıl soru şu:
Adaletin terazisinde son kalp sizin olursa, hangi kefeye düşeceksiniz?
İlk kurban
Tanık ve Polis Arasındaki Görüşme
📞 Tanık: Alo, ben bir ihbarda bulunmak istiyorum.
📞 Polis: Buyurun hanımefendi, sizi dinliyorum.
📞 Tanık: Ormanlık alanda birinin cansız yattığını gördüm. Sanırım ölmüş...
📞 Polis: Bulunduğunuz yerin konumunu verebilir misiniz? Hemen ekipleri yönlendirelim.
📞Tanık: Adana'nın Sarıçam ilçesindeki Karadenizliler Ormanı’ndayız.
📞 Polis: Ekipleri oraya yönlendiriyorum. Siz de en yakın karakola gidip ifadenizi verin.
📞 Tanık: Tamam, Sarıçam Emniyet Müdürlüğü'ne gideceğiz.
Bunu söyledikten sonra telefonu kapattı.
Olayın Başlangıcı
Genç kadın, sevgilisiyle gece yürüyüşe çıkmak istemişti. Evlerine yakın ormanlık alanda dolaşırken yerde kanlar içinde yatan bir adam gördüler. Adamın hareketsiz bedeni, gecenin karanlığında ürkütücü bir görüntü oluşturuyordu.
Hemen polisi arayarak ihbarda bulundular. Ardından en yakın karakola gitmek üzere yola çıktılar. Karakola girdiklerinde görevli polis memuru neden geldiklerini sordu. Genç kadın yaşananları en ince ayrıntısına kadar anlattı.
Polis memurları ifadelerini aldıktan sonra çiftin serbest olduğunu, ancak gerekirse tekrar ifadeye çağrılabileceklerini söyledi. Karakoldan ayrılan çift, eve döndüğünde genç kadın gözyaşlarına hâkim olamadı. Sevgilisi onu sakinleştirmeye çalıştı. En sonunda onun kollarında uyuyakaldı.
Olay Yeri İncelemesi
Polis ekipleri ihbarın yapıldığı ormanlık alana ulaştığında, yerde kanlar içinde yatan cesedi buldular. Kanlar artık kurumaya başlamıştı. Olay yeri inceleme ekipleri de bölgeye gelerek detaylı bir inceleme başlattılar.
Ekiplerin başındaki görevli, komiserin yanına giderek şu bilgiyi verdi:
“Maktul yaklaşık altı saat önce ölmüş. Ancak… kalbi yerinden çıkarılmış.”
Komiser duyduklarına inanamadı.
“Ne demek kalbi yerinden çıkarılmış?!” diye tepki gösterdi.
Görevli başını sallayarak devam etti:
“Evet, komiserim. Ve yanında bir not bulduk.”
Komiser, titizlikle katlanmış kâğıdı açtı ve içindeki satırları okudu:
Sizin kalpsiz dediğiniz insanların kalbini sökerek, gerçekten de kalpsiz olmalarını sağladım. Ve devam edeceğim. Bu belki ilk oldu ama asla son olmayacak. Artık “kalpsiz” kelimesi bir mecaz değil, gerçeğin ta kendisi olacak…’
Komiserin elindeki kâğıt titredi. Karşılarında soğukkanlı bir katil vardı. Eğer hemen harekete geçmezlerse, daha fazla insanın kalbi sökülecekti. Buna asla izin veremezlerdi.
Hemen geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Olayın medya tarafından duyulmaması için gizlilik kararı alındı. Aksi takdirde, bu cinayet büyük bir panik ve kargaşaya yol açabilirdi.
Olaydan 7 Saat Önce
Genç kız o gün içini sıkan garip bir hisle uyanmıştı. Kalbini sıkıştıran, nefesini kesen bir duygu… Ama nedenini bilmiyordu. Saatine baktı, hazırlanma vakti gelmişti. Okul kıyafetlerini giyip hızla evden çıktı.
Her zamanki gibi okula erkenden gitmişti. Ama bu sadece dersleri sevdiği için değildi. Okulda platonik aşk beslediği bir çocuk vardı. Onu uzaktan izlemek bile onu mutlu ediyordu.
Fakat o gün farklıydı. Çocuk, genç kıza yaklaşmaya başlamıştı. Gülümseyerek konuştu:
“Seni seviyorum, benim kız arkadaşım olur musun?”
Genç kızın kalbi deli gibi atmaya başladı. Heyecandan nefes almayı bile unutmuştu. Ne diyeceğini bilemiyordu ama sonunda fısıldadı:
“Evet, sevgilin olurum.”
Ancak bir anda çocuk kahkaha atmaya başladı.
“Sen ve ben,