Vampir hangisi...
Ya köylüler kazanacak ya da katil...
Onları kimse kurtaramaz...
Onlarla oynamaya var mısınız?
Oyunchat adında bir oyun uygulaması, birinci yıl dönümüne özel, en çok sevilen ve en çok oynanan oyunu olan Vampir köylüyü gerçek hayata geçirmeye karar verir. Planda kimsenin ölmesi gibi bir durum yoktur, ancak seçilen on oyuncu arasında ölümler gerçek olur.
Kim kazanacak, vampir mi yoksa köylüler mi?
Sizce kim katil?
GİRİŞ
O gün, bütün şirket haftaya yapılacak olan oyunun hazırlıkları ile uğraşıyordu. Şirket, Oyunchat adında ki bir uygulamayla adeta zirveye çıkmıştı. Oyunchat, oyuncuların online bir şekilde birçok oyunu beraber oynayabildikeri bir uygulamaydı. Uygulamada 20 den fazla oyun vardı ve bu oyunların başında ise herkesin zevkle oynadığı ve oynarken eğlendikleri oyun olan Vampir köylü oyunu vardı. Herkes küçükken illa bir kez oynamıştır bu oyunu.
Oyunchat uygulamasını kuran, Alfa stüdyo şirketi uygulama üyelerine bir söz vermişti, uygulamanın 1. Yıl dönümünde en sevilen oyunu gerçek hayata geçireceklerdi ve o gün gelmişti. Bir ay öncesinden hazırlıklara başlandığı üyelere bildirilmişti ve gerçekten de hazırlıklara başlanmıştı.
Bu hafta o oyuncu seçmeleri başlamıştı. Tabi ki oyuncular, uygulamanın üyelerinden seçilecekti.
Seçmelere gelen binlerce oyuncu vardı. Müdür Halil Gezici, daha yirmilerinin başında olmasına rağmen bu işi yüklenmişti. Bu kalabalık, onu şaşırtmamıştı. Nede olsa, Vampir köylü gibi bir oyunun gerçek hayata geçirilmesi çok büyük bir olaydı ancak olacaklardan pişman olacağı kimin aklına gelirdi ki.
Müdür, odasında karışık dosyalarla ve üst üste gelen telefon görüşmeleri ile meşgulken kapısı çaldı. "Gir" diye seslendi kapıya doğru. Gelen kişi asistanıydı, asistanı gelince kulağındaki telefonu kapatıp onu dinlemeye koyuldu, "Efendim, oyuncu seçmeleri sona erdi. Oyuncuları ne zaman kararlaştırmamızı istersiniz?"
Halil bu haberi duyunca çok sevinmişti, en azından bir işin bitmiş olması onu sevindirmişti. "Bu harika bir haber, seçilen oyuncuları incelemek istiyorum" diyerek ayağa kalktı.
İkisi beraber odadan çıkıp oyuncu seçmelerinin yapıldığı odaya gittiler. Üç jüri de masanın üstündeki, not aldıkları defterlere ve onlarca sayfalara bakıyorlardı.
Müdür içeri girince üçü de ayağa kalkıp selam verdiler. Jürilerden biri, "Halil bey katılım çok fazlaydı, seçim yapmakta çok zorlandık ama azalta azalta 468 kişiye düşürdük" dedi. Halil "Çok güzel. İsterseniz vakit kaybetmeden şu şanslı oyuncuları seçelim" dedi.
Çok heyecanlıydı, bu oyun için seçmelere 1 milyon'dan fazla aday gelmişti ve bu adaylardan sadece on tanesi seçilecekti.
Bir buçuk saatlik incelemeden sonra sonunda, sözde şanslı on oyuncuyu seçmişlerdi. Bu seçimlerden sonra, adaylara haber verilmişti ve Halil bey için mutlu haberler üst üste gelmeye başlamıştı.
Oyun alanı tamamlanmıştı.
Oyun alanında kameralar ve sunucu dışında bir tek oyuncular olacaktı yani yanlızlardı, ölümle beraber.
Oyunda kullanılacak malzemeler hazırlanmıştı.
İyicek içecekler ve oyuna dair herşey tamdı. Sanırım ölüm, kurbanlarına çabuk ulaşmak istiyordu.
Seçilen şanssız oyuncular başlarına geleceklerden habersiz, seçildikleri için oldukça mutluydular
Ölümle oyun oynadıklarının ise farkında değillerdi.
Oyun başlayacaktı ve ölüm hepsini esiri yapacaktı.
OYUN BAŞLASIN...
lütfen kitap hakkında ki yorumlarınızı unutmayın:)
