On kişilik bir arkadaş grubu, yaz tatilini geçirmek için ormanın derinliklerinde, izole bir eve gider.
Kahkahalar, romantizm ve şakalarla geçen ilk günlerin ardından, sabah herkesin hayatını değiştiren bir keşif yapar: içlerinden biri ölü bulunur.
Elektrikler kesilmiş, telefonlar çalışmamaktadır. Kimse güvenli değildir, kimse kime güveneceğini bilemez. Korku, ihanet ve sırlarla dolu bir oyun başlar.
Arkadaşlıklar sınanacak, aşklar test edilecek ve karanlık gerçekler gün yüzüne çıkacaktır. Ama unutmayın… Tatilde kaybolan sadece zaman değil, hayatlarınızın kendisi olabilir.
Kahkahalar, romantizm ve şakalarla geçen ilk günlerin ardından, sabah herkesin hayatını değiştiren bir keşif yapar: içlerinden biri ölü bulunur.
Elektrikler kesilmiş, telefonlar çalışmamaktadır. Kimse güvenli değildir, kimse kime güveneceğini bilemez. Korku, ihanet ve sırlarla dolu bir oyun başlar.
Arkadaşlıklar sınanacak, aşklar test edilecek ve karanlık gerçekler gün yüzüne çıkacaktır. Ama unutmayın… Tatilde kaybolan sadece zaman değil, hayatlarınızın kendisi olabilir.
GİRİŞ
Sabahın ilk ışıkları şehrin sokaklarını aydınlatıyordu. On kişi, kendi evlerinde tatilin heyecanını yaşıyordu. Beş kız, beş erkek; hepsi farklı ailelerde büyümüştü ama yıllardır süren arkadaşlıkları onları bir aile kadar yakın yapmıştı.
Kerem mutfakta kahvesini yudumluyordu. Annesi hafif gülümseyerek, “Yola çıkarken dikkatli ol, Kerem,” dedi. Babası da araya girdi: “Orman yolu bazen tehlikeli olur, ama eğlenmenizi isteriz.”Kerem gülümsedi: “Merak etmeyin, her şey yolunda olacak. Arkadaşlarla birlikteyim.”
Elif odasında son hazırlıklarını yapıyordu. Valizini toparlıyor, saçlarını topluyor ve annesiyle kısa bir sohbet ediyordu. “Tatilde çok eğlenin ama birbirinize dikkat edin,” dedi annesi. Elif başını salladı ve telefonunu alıp arkadaş grubuna mesaj attı: “Herkes hazır mı?”
Defne, tatilin planlayıcısı olarak son kontrolleri yapıyordu. Haritayı bir kez daha gözden geçirdi, gerekli malzemelerin listesine baktı: su, yiyecek, fotoğraf makineleri, rahat ayakkabılar… Her şey hazırdı.
Merve mutfakta atıştırmalıkları hazırlıyordu. “Yol uzun olacak, biraz enerji lazım,” dedi. Zeynep fotoğraf makinesini eline alıp pencereye yöneldi. “Orman çok güzel görünüyor,” diye mırıldandı, küçük bir gülümseme dudaklarını sardı.
Baran odasında eşyalarını düzenliyordu. Babası polis olarak yoğun bir görevdeydi, ama Baran tatil planını önceden onunla konuşmuştu. Babası, güvenlik için bazı önlemler almıştı. Telefonu çaldığında kısa bir konuşma yaptılar:“Her şey yolunda mı, baba?”“Her şey planlandığı gibi. Sadece dikkatli olun ve birbirinize sahip çıkın,” dedi babası.Baran gülümsedi: “Merak etme, biz tamamen sorumluyuz.”
Valizler hazırlandı, son kontroller yapıldı ve aileler çocuklarına küçük uyarılarda bulundu: dikkatli olun, birbirinize sahip çıkın ve eğlenin. Herkes heyecanla birbirine bakıyor, tatilin keyfini şimdiden hissediyordu.
Ve işte böylece, arkadaşlar yola çıkmak için hazırdı. Arabaya binerken birbirlerine sarıldılar, kahkahalar atıyor ve yolculuğun heyecanını paylaşıyorlardı. Şehirden uzaklaştıkça, konuşmalar, şakalaşmalar ve fotoğraf çekme planları artıyor, tatilin ne kadar eğlenceli geçeceği hissediliyordu.
