Çapulcular ve Snape düşman olmasa... Lily ve Severus da çapulculara dahil olsa nasıl olurdu?
Karanlık güçlerle savaşan küçük bir çocuk değil de tecrübeli büyücüler olsa neler değişirdi?
Savaş vardı var olmasına da ortalıkta tuhaf şeyler yapan gizemli biri dolaşıyordu? Sahi kimdi o?
Bu bir intikamın hikayesidir...
"BEN ÇOK AĞLADIM REGULUS, ŞİMDİ SIRA DÜŞMANLARIMDA!"💧
(Bu, yazdığım ilk hikayem. Acemilik eserim yani😄İlk 6 bölüm falan üslup formunu oturtmakta zorlanmışım. 7.bölümden sonra hikaye de açılıyor yazım tarzım da oturuyor. Oraya kadar şans verin derim hikayeme🤗)
Acil Çağrı
Tak tak tak...
"Girin!" Profesör McGonagall dersinin bölünmesinden nefret eden bir bakışla gözlerini kapıdaki Mr. Filch'e dikti.
"Evet Mr. Filch ne vardı? Dersi bölmendeki sebep umarım mantıklı bir şeydir yoksa çok canım sıkılır!"
Son iki kelime olası bir ihtimali belirtmemiş, Filch'i tehdit etmişti aslında. Filch bu imayı anladı ve bozuldu.
"Profesör, beni Müdür Bey gönderdi. Önemli bir mektup gelmiş. Slytherin öğrencisi Severus Snape bu mektubu acilen okumalıymış."
Müdür Bey'in adını duyan Minerva'nın çatılan kaşları düzeldi. Ama içine de bir kuşku düştü. Dumbledore asla böyle bir şey yapmazdı. Demek ki gerçekten önemli bir şey var diye düşündü. Filch'e eliyle yaklaş işareti yaparken gözleri Severus'u buldu. Severus şaşkın ve biraz korkmuş bir ifadeyle Mr. Filch'e bakıyordu. Gelecek olan haberin iyi bir haber olmadığını anlayan Lily Evans en yakın arkadaşına, okuldaki en sevdiği kişiye destek olmak için eline uzandı ve tuttu. Severus, Lily'e bir saniyelik bir bakış attı ama Lily o bakıştaki korkuyu gördü. Hatta Severus'u ilk kez korkarken gördü. Kalbinde hissettiği acı yüzüne yansıdı.
Mr. Filch mektubu ifadesiz bir suratla Severus'a uzattı. Özel bir şey olabilir diye düşünen Lily, Severus mektubu açarken ondan birazcık uzaklaştı. Sonrasında Severus'un titreyen ve mektubu açmakta zorlanan ellerini görünce işe el atması gerektiğini anladı. Elinden mektubu aldı, açtı ve Severus'a yaklaştı. Birlikte okumaya başladılar.
"Hayır, hayır, hayır olmaz! Yok, yok, olmamıştır! Olmamıştır Sev. Kötü, çok kötü bir şakadır bu"
Lily gördüğünü reddetmeye o kadar istekliydi ki Severus'un donup kaldığını bir an sonra ancak farkedebilmişti. McGonagall da dahil sınıftaki herkesin gözü Severus'un ve Lily'nin üzerindeydi. Verdikleri tepkilerden anlamıştı herkes ortama çöken kara haberin soğukluğunu.
"Lily, Severus noluyor? " dedi arkalarında oturan Remus Lupin. Onun da gözlerinden endişesi okunuyordu.
"Kimden gelmiş mektup? ne yazıyor? Bir şey desenize! " dedi James Potter.
Lily ağzını açtı, konuşacaktı. Ama kelimeler çıkmadı ağzından. Biri sanki boğazını sıkıyormuş gibi hissediyordu. Sol eliyle Severus'un kolunu tuttu sevgiyle. Arkadaşına destek olmak istediği apaçık ortadaydı. Diğer eliyle de mektubu Severus'un elinden almış ve arka sıraya, Remus'a uzatmıştı.
Remus'un yanına eğilen Sirius, James ve Peter hızla mektubu okudular ve hepsinin yüzünde aynı dehşet ve acı ifadesi oluştu. Minerva daha fazla dayanamadı bu sessiz çığlıklara. Yanlarına hızla gidip mektubu okumaya başladı. Gözlerinden dökülen bir damla yaş mektubun üzerine düştü. Elini Severus'un omzuna koydu. Bu temasla Severus kendine geldi.
"B-benim g-gi-gitmem...lazım" dedi kekeleyerek ve yerinden kalkıp hızla kapıya yöneldi.
"Profesör benim de gitmem lazım lütfen durdurmaya kalkmayın beni. Ölürüm de onu böyle bir günde yalnız bırakmam! "
"Git tabiki Evans. Senin yerin onun
