Aras, ailesinin onu çağırmasına rağmen dönüp gitmeden önce bir kez daha Lina’ya baktı. O an bilmiyordu, ama bu kısa karşılaşma gelecekte çok daha derin bir hikayenin başlangıcı olacakt. Dark roman macera aksiyon dram
Giriş
Fransa’nın büyülü atmosferi, Disneyland Paris’in neşeli kalabalığına karışıyordu. Havai fişekler gökyüzünü renklendirirken, çocuk kahkahaları ve dönme dolapların ritmik sesi her yerde yankılanıyordu. Lina, henüz 7 yaşındaydı. Zümrüt yeşili gözleri parlıyor, hafif turuncuya çalan kızıl saçları yüzüne düşüyordu. Elinde sıkıca tuttuğu pamuk şekerden küçük bir ısırık alırken etrafına merakla bakınıyordu. Yanında Eren vardı, abisi. Eren, her zamanki gibi onun küçük ellerini bırakmadan sıkıca tutuyordu.
“Abii, bana bir balon alır mısın?” diye mırıldandı Lina. Parmaklarını Disney karakterleriyle süslenmiş balonlara doğru uzatırken sesi hevesle titriyordu.
Eren, bir gülümsemeyle başını salladı. “Tabii ki. Hangisini istiyorsun?” dedi.
“Şunu!” Lina, Mickey Mouse desenli bir balonu işaret etti.
Eren, balonu satın alıp Lina’ya uzattığında, bir şey fark etmediler. Yakınlarındaki başka bir aile, Almanca konuşuyordu. Lina’nın ilgisi tamamen balondayken, başka bir çocuk onu fark etmişti: Aras.
Aras, 9 yaşında, kumral saçları ve ela-sarı karışımı gözleriyle ailesinin arasında duruyordu. Disneyland’in büyüsünden etkilenmiş olsa da o an gözleri yalnızca Lina’daydı. Balonunu kavramış, abisinin elini tutarak yanından geçen bu kız ona çok farklı gelmişti.
Aras’ın kız kardeşi Mira, onu kolundan çekiştirdi. “Aras! Hadi, fotoğraf çektireceğiz!”
Ama Aras yerinden kıpırdamadı. “Bir dakika,” diye mırıldandı. Gözleri hâlâ Lina’nın üzerindeydi. Onun elindeki balonu ve yüzündeki masum ifadeyi izlerken kalbinin hızlandığını hissetti.
Lina bir an durdu ve başını çevirdi. Aras’la göz göze geldiler. Küçük bir çocuğun saf merakı ve ürkekliğiyle birkaç saniye birbirlerine baktılar.
Sonra Lina’nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Ama bu gülümseme, Aras’ın hafızasına kazınacak kadar etkiliydi.
Aras, ailesinin onu çağırmasına rağmen dönüp gitmeden önce bir kez daha Lina’ya baktı. O an bilmiyordu, ama bu kısa karşılaşma gelecekte çok daha derin bir hikayenin başlangıcı olacaktı.
Havai fişekler gökyüzünde patladığında Lina ve Eren dönme dolabın ışıkları altında uzaklaşırken, Aras olduğu yerde kalakalmıştı. Akşamın serin havasında bu an, iki çocuğun aklına kazınan bir hatıra oldu.
