Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Kırık Sayfalar
Aşk/Romantizm

Kırık Sayfalar

11Beğeni
77Okunma
3 Bölüm
944Kelime
5 dkSüre
02.09.2025Tarih
"Her kalp aynı soruyla sınanır:Aşk herşeyi affedermiydi?kırık kalpler,solmuş hayaller ve geriye kalan sessiz satırlar... Bu hikayede affetmenin bedelini ve affedememenin acısını bulacaksınız." "yağmurlu camların ardında,solmuş güllerin gölgesinde yazılan bu hikaye,sizi kalbinizin en derin kırık sayfalarına götürecek..."

Lanet Söz

17 yaşımdan beri kurduğum tüm hayaller, hayal kırıklığıyla sonuçlandı; ancak 18. yaş günümde kendime temiz kalpli bir erkek bulmak için söz verdim.Bu sözü tutmalıydım. Bu sebepten dolayı, okula gittiğimde yapacağım ilk şey bir erkek bulmaktı; en iyisi ve en temiz kalplisi... Bu zor olacaktı ama sözümü tutmalıydım.Ben Ela,18 yaşımda verdiğim sözü tutmak için heyecanlıydım.açıkçası doğru kişiyi bulamamak beni korkutuyordu ama önce tanışıp doğru kişi olup olmadığını anlamalıydım.Benim hayatım baştan sona yorucuydu.Babamı küçük yaşta kaybetmiştim ve babasız büyüdüm.kimseye kolay kolay güvenemiyordum;çünkü babamı da yakın arkadaşı katletmişti.yağmur camlara vururken ben çantamı omzuma astım.İçimde garip bir heyecan vardı.Verdiğim sözü bugün başlatacaktım,ama nasıl?Okulun kalabalık koridorlarında yürürken herkes gülüyor,konuşuyor,kendi dünyalarında yaşıyordu.Ben ise o kalabalığın içinde yapayalnızdım.Sınıfa girdiğimde öğretmen beni en arka sıraya oturttu.Yanımda kimse yoktu,sadece köşede oturan bir çocuk vardı.Yüzünü tam göremiyordum,başı hep önündeydi.Defterine bir şeyler karalıyordu.Onu izlerken kalbimde garip bir his oluştu.Sanki bu çocuk da benim gibi sessiz,benim gibi yaralıydı.Bir süre sonra defterinden küçük bir kağıt yere düştü.Önce alıp almayacağımı düşündüm,sonra eğilip aldım.

"Güvenmek en büyük hatam oldu" O an boğazım düğümlendi.Sanki kendi içimden kopup düşen bir cümleydi bu.Kağıdı sessizce uzattım.O ise gözlerimin içine baktı,derin ve yorgun bakışlarla...Hiçbirşey söylemedik.Ama ikimizde de o an bir şeylerin başladığını hissetmiştik.Belki de sözümün başlangıcı o olacaktı.İyi birine benziyordu;ama önemli olan dış görünüş değil,iç görünüştü.Ders bitti.Okul çıkışı eve giderken bir şey fark etmiştim.Çocukta benimle aynı yöne gidiyordu.Eve geçerken 'Acaba nereye gidecek?diye baktım şunu fark ettim;çocuk yan komşumdu.Bu nasıl denk gelmişti,emin değildim.İlginçti ama hoşuma gitmişti.Belki de o benim nasibimdi... Ama hemen böyle düşünmemeliydim,daha cok erkendi.Eve girerken göz göze geldik.Kalbimde istemsizce bir çarpıntı oluştu.Belki de ona karşı bir şey hissedecektim;sanki önden gelen bir uyarı gibiydi.Eve girdim ve ilk işim üzerimi değiştirip yan komşuma uğramak oldu.Üzerimi değiştirdim ve çocuğun yanına gittim.Kapısını çaldım.Heyecanlıydım.Kapıyı açtığında kısa bir bakışma geçti.Ve ona şu soruyu sordum: ‘Şey… bizim sınıftansın, değil mi? Ben Ela. Acaba adını öğrenebilir miyim?’ dedim, sesimin titrediğini fark ederek.Çocuk kapının eşiğinde kısa bir an sustu, sonra dudaklarının kenarı hafifçe kıvrıldı. ‘Benim adım Deniz,’ dedi yumuşak bir sesle.O an kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi hızla atmaya başladı.Adını söyledikten sonra hafifçe gülümsedi. ‘Görüşürüz, Ela’ dedi ve kapıyı kapattı. Ben ise hâlâ kapının önünde, donuk bir şekilde kalp atışımı dinliyordum; öylesine hızlı atıyordu ki sanki bütün mahalle duyacaktı. Derin bir nefes alıp eve doğru yürüdüm. Ama biliyordum… bu küçücük tanışma bile beni bütün gece düşündürmeye yetecekti.”

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play