Kitaplar Özellikler İletişim İndir
kırk pusula
Askeri

kırk pusula

0Beğeni
1Okunma
1 Bölüm
549Kelime
3 dkSüre
10.10.2025Tarih


Hayat, bazen en sevdiklerimizi elimizden alır; ardında ise yalnızca bir boşluk ve unutulmaz bir özlem bırakır. Elifnur, babasını kaybetmenin verdiği derin acıyla yaşamaya çalışırken, kendi içindeki gücü ve cesareti keşfetmek zorunda kalır.

Babasının yokluğu, onun dünyasını baştan aşağı değiştirirken, bir yandan da yeni duygular ve zorluklarla tanışır. Kırk Pusula timiyle yolları kesiştiğinde, hayatı hiç beklemediği bir şekilde şekillenir. Cesaret, aşk, kayıp ve umut… Hepsi Elifnur’un hikâyesinde birleşir.

“Kırk Pusula”, yalnızca bir askerî timin hikâyesi değil; kaybetmenin acısını hisseden bir kızın, kendi pusulasını bulma yolculuğudur. Her adımda, her seçimde, hem kalbin hem de cesaretin rehberliğinde ilerleyen bir öykü...

içimdeki sessizlik



Bölüm -1 içimdeki sessizlik



Bazen geceleri uyuyamıyorum. Yastığıma gömüldüğümde, içimde tarif edemediğim bir boşluk, bir ağırlık hissediyorum. Nefesim daralıyor, kalbim bir tuhaf çarpıyor. Kimseye söyleyemediğim bir acı bu; derinlerde sakladığım, sadece kendimle paylaştığım bir üzüntü…
Bazen bir fotoğrafa, bir anıya, ya da sadece sessizliğe bakarak gözlerim doluyor. İçimde bir ses fısıldıyor: “O artık yok… ama her şeyini bıraktığı yerde bırakmadı.” Ne kadar istersem isteyeyim, boşluk dolmuyor. Kimi zaman bu ağırlık, tüm dünyayı üzerime yıkıyormuş gibi hissediyorum.
Gün içinde insanlar normal hayatlarına devam ederken, ben bazen bir köşeye çekilip o boşluğu hissediyorum. Kimse anlamıyor. Kimse bu sessizliği, bu içimdeki acıyı görmüyor. Ama ben biliyorum; bu boşluk, kaybettiklerimizin ve özlemlerimizin yankısı.
Defterimi açıyorum ve kalemimle konuşuyorum. “Neden böyle zor?” diye yazıyorum. Ama cevap yok. Sadece bir hüzün… Bir kaybın ağırlığı. İçimde hem korku hem özlem hem de sevgi var; hepsi birbirine karışmış, kalbimi sıkıştırıyor.
Sonra kendime bakıyorum. Ben… Elifnur Karaca. Yirmi yaşındayım, ama bazen yaşadıklarımı taşımak çok ağır geliyor. Sessizliğim, kırılganlığım, kırık yanlarım… Hepsi benim bir parçam. Ama biliyorum ki, bu acı da bir şekilde bana yol gösteriyor. Beni olgunlaştırıyor, güçlendiriyor.
Artık biliyorum ki, yaşadığım her hüzün, her boşluk, içimde bir güç yaratıyor. Ve ben o gücü bulmak, onunla yüzleşmek, kendi yolumu çizmek zorundayım. Sessizliğimde, yalnızlığımda, gözyaşlarımda… büyüyorum.
Ve o an fark ediyorum: Acının kendisi bana kim olduğumu gösteriyor. Kim olduğumu… ne hissettiğimi… ve bundan sonra nasıl devam edeceğimi.


Günler geçiyor, ama içimdeki boşluk hep aynı kalıyor. Bazen aynaya bakıyorum ve kendi gözlerimi tanıyamıyorum; o gözler bazen yorgun, bazen kırgın, bazen de kararlı bir şekilde bana bakıyor. Kim olduğumu, ne istediğimi, neden bu kadar yalnız hissettiğimi soruyorum kendime.
Ben… bazen cesurum, bazen kırılgan. İnsanlara güveniyorum, ama en çok kendime güvenmeyi öğreniyorum. Hayat bana erken yaşta olgunlaşmayı öğretti; bazen istemeden, bazen zorla… Ve her seferinde daha fazla yalnız kalmayı, kendi yolumu çizmeyi öğreniyorum.
Küçük bir kasabada büyüdüm. Evimizde hep bir düzen vardı; disiplin, sessizlik ve bir nebze de yalnızlık. Çocukken oyun oynadığım bahçede şimdi sessizlik var. Babam yanımda olsaydı, belki gülüşlerimizi, sohbetlerimizi paylaşırdık. Ama şimdi… sadece hayal edebiliyorum. Onun sesi, sadece anılarda, gülümsemesi sadece fotoğraflarda.
İçimde bir hüzün var ki… bazen gözyaşlarımı bile fark etmiyorum. Kimse görmüyor, kimse anlamıyor. Ama ben biliyorum; bu boşluk, kaybettiklerimin yankısı. Bu sessizlik, yaşadığım acının sesi. Ve ben o sesi dinliyorum.
Günlüklerimde yazıyorum. Kelimeler, içimde bir nebze olsun ferahlatıyor. “Korkuyorum,” diye yazıyorum bazen, “ama vazgeçmeyeceğim. Yalnız değilim. Kendime güveneceğim.” Bu kelimeler, bana hem acıyı hem de gücü hatırlatıyor.
Benim karakterim… belki başkaları için karmaşık, ama benim için tamamen gerçek. Sessizliğim, duygularımı
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play