İLERİ BİR BÖLÜMDEN...
"Ne var abi birini tanımak, onunla görüşmeyi istemek suç mu yani?"
"Hayır değil ama sen daha küçüksün kandırırlar seni!"
"Abi ne küçüğü ya seneye üniversiteyi bitiriyorum ben farkında mısın? İki seneye işe başlıyorum ben, işe!"
"Hah ağzın bal yesin, kendin dedin işte. İşe başlayınca hala tanıyasın varsa o zaman görüşürsün görüşeceksen. O zamana kadar olmaz izin yok sana!"
"Dişçiden randevu mu alıyoruz ya! Tanımak istediğim çocuk da benden hoşlanıyormuş ne diyeceğim çocuğa "Kusura bakma canım abimden izin çıkmadı bugün git iki sene sonra gel" mi?"
Ciddi ciddi ölçüp tartarken Yusuf olacak külhanbeyi bozuntusuyla bakışıp telepati yoluyla anlaştıktan sonra ufak bir "cık" sesiyle tekrar bana döndü.
"Canım kısmını çıkar o kısım fazla kılkuyruğa."
Abimin yüzüne hayretle bakarken konunun daha fazla uzamasını istemeyen ve ortamda fazlalık olduğunu kabul etmeyen abimin biricik ekürisi daha fazla sessiz kalamamış ve abimin fikrini değiştirmesinden korkar gibi lafa dalmıştı.
"Sen bu erkek milletini bilmiyorsun Neslihan. Daha önce bir flörtün bile olmadı. Kaldı ki aşık bile değilsin, ne hissettiğini bile tam söyleyemiyorsun. Abin haklı erkek milletine güven olmaz, kandırılırsın."
Şimşek hızıyla ona dönüp kafasını koparmak istercesine süzdüm onu.
"Söylesene Yusuf Abi bu çıkarımı kendinden yola çıkarak mı yaptın? Hayır yani kendini hiç ilgilendirmeyen bir konuda ahkam kestiğine göre bayağı bir tecrübelisin böyle işlerde!"
Ateş saçan gözlerle birbirimize bakarken abimin sesiyle bölündü bakışmamız.
"Yusuf doğru söylüyor Nesli. Olmaz! İzin vermiyorum! Önce okulun bitecek."
İtiraz etmek için ağzımı açacağım sırada elini kaldırıp bütün sözcükleri ağzıma tıkadı.
"Konu kapandı!"
Saçlarıma yumuşak bir öpücük kondurup Yusuf olacak herife başıyla işaret ederek arkasını döndü ve yürüyerek uzaklaştılar.
İkisi görüş alanımdan yavaş yavaş çıkarken hala sıktığım yumruklarımla olduğum yerde, karşılıklı evlerimizin olduğu dar sokakta, sinirle arkadaşıma söylendim.
"Yemin ederim bu yaptığını asla unutmayacağım, pişman edeceğim onu Şirin görürsün! Pis Külhanbeyi bozuntusu!"
*****
Külhanbeyi: Kendilerine özgü giyinişi olan, argo kullanan, başıboş, haylaz delikanlı, serseri, hayta.