Tüm Evrene Nam Salmış Bir Akademi,
Akademiye Giriş Bileti Kazanan 6 kişi,
Her birinin tek dileği vardı...
Akademiden mezun olup,huzur ve varlık içinde mutlu bir hayat yaşamak.
Huzurlarının bozulması akademide vahşice işlenen bir cinayete kadardı...
Kader İlmek İlmek Dokurken Saltanatı, Konuşmak En Büyük Günahtır Kader Karşısında...
Akademiye Giriş Bileti Kazanan 6 kişi,
Her birinin tek dileği vardı...
Akademiden mezun olup,huzur ve varlık içinde mutlu bir hayat yaşamak.
Huzurlarının bozulması akademide vahşice işlenen bir cinayete kadardı...
Kader İlmek İlmek Dokurken Saltanatı, Konuşmak En Büyük Günahtır Kader Karşısında...
EUDAİMONíA
Hepinize Merhaba 🌹 Üzerine Titreyerek Yazdığım Kurguma,Hepiniz Hoşgeldiniz....
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki,bu benim yazdığım ikinci kurgum ve ilk kurguma nazaran daha profesyonel tarzda yazacağımın farkındayım.
İsmim Nur 25 yaşım var.Azerbaycanlıyım.Aşağıda ve önümüzdeki süreçte göreceğiniz yazım hatalarım dilimizden kaynaklı.Bizim yazım kurallarımız (edat,bağlaç ve niceleri...) sizinkinden birazcık farklı oluyor.O yüzden bir hatam olursa, şimdiden kusuru aff ola.
Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.Bu hikaye benim ikinci göz ağrım
Kurgum çalınamaz ve bana aittir. Yine de olası durumda direkt kanuni şekilde ben alırım önlemini.
Dikkat! Bu kitapta şiddet küfür gibi olaylar bulunmaktadır.İçerik olumsuz örnek oluşturabilir,rahatsızedici ya da tetikleyici olabilir.Yaşı küçük olan ve hassas kişiler için uygun değildir.Yetişkin okurlar içindir.*
Kitap Türü: Gizem/Gerilim,Fantastik
Başladığınız tarihi buraya yazın efendimler⚔️
EUDAİMONíA
Karanlığın sakladığı bazı ruhlar özgürdür ve özgürce dolaşa bilir ama bazen bazı ruhlar karanlığın faydasının kendinden geçtiğini sanır.
Bu insanlar için çok büyük bir yanılgıdır.
Farkında olduğumuz gerçeklerin yüzümüze çarpma süreti,bu küçük zaman diliminde aslında çok kolay sayılır.
Tedirginlik,küçük bir önyargı ve küstahlık...Bu muhteşem üçlü kendi içerisinde farklılığın daniskasıdır.
Yıllarca kendimden sakladığım ve bazen benim bile bulamadığım küçük sırlarım, uçurumun dibinde saklı kalmıştı sanki.
"Mâhi gitmemiz gerek!" Kolumdan çekilmem ile beraber karşımdaki kişiye sinirli bir şekilde dönmem aynı anda olmuştu.
"Ne oldu Sena,Neden kolumu çekişdirip duruyorsun?" Kolumun ondan kurtararak kızgın bir şekilde söylediğim laftan sonra Senanın yüzü bana doğru döndü.
"Mâhi gerçekten sen duymuyor musun beni? İki saattir ben boşuna mı konuşuyorum?" Bağırarak kulağımın zarını patlatmak istiyordu galiba.Bu kız hayal mi görüyordü ,ne zaman konuşmuştu?
"Duymadım" verdigim cevap Sena'nin galiba hoşuna gitmedi.Zaten sinirli olan ve verdiğim cevapla sinirleri daha da çoğalan Sena yüzünü bana çevirirek
"Diyorum ki,insanlar meydanda toplanmış ve herkes kura sonuçlarını bekliyor ama sen burda durmuş hayallere dalıyorsun Mâhi! Delirtmek mi istiyorsun beni? O akademi benim tek çıkış yolum!"
Evet şimdi Sena'nın dediğini daha iyi duymuştum ve haklıydı.
Bana sorarsınız arkadaş için çiğ tavuk yenilir mi diye cevabında yenilmez derdim amma bu yaptığım seçim,sadece Sena içindi.
Arkadaşım için bu aptal kuraya katılmıştım.Şu anda meydanda olan insanlar gibi benim de ismimin yazılı olduğu o küçük ama hatırası büyük kağıt parçası büyük sandığın içerisinde kendi yerini korumaya kararlıydı.Herkesin şu andan itibaren toplandığı meydan,birazdan olacakların zeminini hazırlar gibiydi.
Sena'nın cevap bekler gibi bana bakan gözlerinin içine bakmadan "Affedersin,bu aralar zihnim dağınık ama şu anda iyiyim ve doğru söylüyorsun Sena,artık gitmemiz gerek."
Biricik arkadaşım benim verdiğim ve onun işine gelen bu cevaptan sonra onaylayan bir ifade takınarak gülümseyerek koluma girdi. Gülümseyen yüzüne bakip iç çektim çünki bu küçük tebessümler bana
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki,bu benim yazdığım ikinci kurgum ve ilk kurguma nazaran daha profesyonel tarzda yazacağımın farkındayım.
İsmim Nur 25 yaşım var.Azerbaycanlıyım.Aşağıda ve önümüzdeki süreçte göreceğiniz yazım hatalarım dilimizden kaynaklı.Bizim yazım kurallarımız (edat,bağlaç ve niceleri...) sizinkinden birazcık farklı oluyor.O yüzden bir hatam olursa, şimdiden kusuru aff ola.
Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.Bu hikaye benim ikinci göz ağrım
Kurgum çalınamaz ve bana aittir. Yine de olası durumda direkt kanuni şekilde ben alırım önlemini.
Dikkat! Bu kitapta şiddet küfür gibi olaylar bulunmaktadır.İçerik olumsuz örnek oluşturabilir,rahatsızedici ya da tetikleyici olabilir.Yaşı küçük olan ve hassas kişiler için uygun değildir.Yetişkin okurlar içindir.*
Kitap Türü: Gizem/Gerilim,Fantastik
Başladığınız tarihi buraya yazın efendimler⚔️
EUDAİMONíA
Karanlığın sakladığı bazı ruhlar özgürdür ve özgürce dolaşa bilir ama bazen bazı ruhlar karanlığın faydasının kendinden geçtiğini sanır.
Bu insanlar için çok büyük bir yanılgıdır.
Farkında olduğumuz gerçeklerin yüzümüze çarpma süreti,bu küçük zaman diliminde aslında çok kolay sayılır.
Tedirginlik,küçük bir önyargı ve küstahlık...Bu muhteşem üçlü kendi içerisinde farklılığın daniskasıdır.
Yıllarca kendimden sakladığım ve bazen benim bile bulamadığım küçük sırlarım, uçurumun dibinde saklı kalmıştı sanki.
"Mâhi gitmemiz gerek!" Kolumdan çekilmem ile beraber karşımdaki kişiye sinirli bir şekilde dönmem aynı anda olmuştu.
"Ne oldu Sena,Neden kolumu çekişdirip duruyorsun?" Kolumun ondan kurtararak kızgın bir şekilde söylediğim laftan sonra Senanın yüzü bana doğru döndü.
"Mâhi gerçekten sen duymuyor musun beni? İki saattir ben boşuna mı konuşuyorum?" Bağırarak kulağımın zarını patlatmak istiyordu galiba.Bu kız hayal mi görüyordü ,ne zaman konuşmuştu?
"Duymadım" verdigim cevap Sena'nin galiba hoşuna gitmedi.Zaten sinirli olan ve verdiğim cevapla sinirleri daha da çoğalan Sena yüzünü bana çevirirek
"Diyorum ki,insanlar meydanda toplanmış ve herkes kura sonuçlarını bekliyor ama sen burda durmuş hayallere dalıyorsun Mâhi! Delirtmek mi istiyorsun beni? O akademi benim tek çıkış yolum!"
Evet şimdi Sena'nın dediğini daha iyi duymuştum ve haklıydı.
Bana sorarsınız arkadaş için çiğ tavuk yenilir mi diye cevabında yenilmez derdim amma bu yaptığım seçim,sadece Sena içindi.
Arkadaşım için bu aptal kuraya katılmıştım.Şu anda meydanda olan insanlar gibi benim de ismimin yazılı olduğu o küçük ama hatırası büyük kağıt parçası büyük sandığın içerisinde kendi yerini korumaya kararlıydı.Herkesin şu andan itibaren toplandığı meydan,birazdan olacakların zeminini hazırlar gibiydi.
Sena'nın cevap bekler gibi bana bakan gözlerinin içine bakmadan "Affedersin,bu aralar zihnim dağınık ama şu anda iyiyim ve doğru söylüyorsun Sena,artık gitmemiz gerek."
Biricik arkadaşım benim verdiğim ve onun işine gelen bu cevaptan sonra onaylayan bir ifade takınarak gülümseyerek koluma girdi. Gülümseyen yüzüne bakip iç çektim çünki bu küçük tebessümler bana
