Savaşıyordu kadın. Sadece çevresindekilerle değil aynı zamanda kafasının içindekilerle olan bir savaştı bu. Bazıları ona dissosiyatif kişilik bozukluğu derdi. Kadına göre ise ruhunu içeriden çürüten, gittikçe kendisini canavarlaştıran bir parazit. Hiçbir şekilde mutlu olmasına izin vermiyordu. Çevresindekilere zarar vermemek için uzaklaştırıyordu hep kendini. Oysa o da hak ediyordu yaşamayı.
Mihnet acı demekti. Yaşamı boyunca iliklerine kadar hissettiği duygu, beraberinde vuslatı da getiremez miydi? Mihnet ve vuslat aynı anda var olamaz mıydı? Zamanın getireceklerinden habersiz, dik duruşunu bozmadan, yüzünden tebessümü eksik etmeden savaşacaktı. Kazanıp kazanamayacağını ise zaman belirleyecekti.
Mihnet acı demekti. Yaşamı boyunca iliklerine kadar hissettiği duygu, beraberinde vuslatı da getiremez miydi? Mihnet ve vuslat aynı anda var olamaz mıydı? Zamanın getireceklerinden habersiz, dik duruşunu bozmadan, yüzünden tebessümü eksik etmeden savaşacaktı. Kazanıp kazanamayacağını ise zaman belirleyecekti.
Ufak Notlar
Merhabalar
Öncelikle hikayeme bir şans verdiğiniz için çok teşekkür ederim
Ben, kendi halinde bir şeyler yazmaya çalışan Rima.
Bu hikayemde çoklu kişilik bozukluğu olan bir kadının uğraşmak zorunda olduğu mücadeleden bahsettim. Stresten uzak durması gerekirken bir şekilde kendini stresin ortasında buluyor. Kısaca hastalığıyla verdiği mücadeleyi okuyacağız. Bu süreçte sırlarla ve acılarla dolu geçmişini de öğreneceğiz.
Profesyonel biri değilim. Elbette hatalarım olacak, mantık hataları olacak. Beni eleştirmekten korkmayın. Ben eleştiriye açık bir insanım. Hatta bayılırım eleştiri duymaya. Çünkü kendimi geliştirmek için bir fırsattır.
Eminim ki çoklu kişilik bozukluğunu duymuşsunuzdur. Ama yine de kabaca anlatmak istiyorum. Kişinin yaşadığı bir travmadan sonra oluşturduğu bir savunma mekanizması. Bir bedende yaşayan farklı insanlar düşünün. Bunlara biz alter diyoruz. Alterler farklı kişiliklere sahip olur. Farklı bir dil konuşabilir, farklı bir dine inanabilir, farklı bir cinsiyete sahip olabilir, yaşı farklı olabilir. Bir alter kontrolü ele aldığında kişi o süreçte neler yaşandığını hatırlayamaz.
Çok araştırmama rağmen net bir cevap bulamadığım bir konu var. Bir alter kontrolü ele geçirmişken hayatına aldığı insanları diğer alterler hatırlayabilir mi? Ya da yaşanan olayları bilebilir mi? Yani tamam bedenin asıl sahibi hatırlamıyor ama diğer alterler olayların bilincinde olabilir mi? Bunlara net bir cevap bulamadığım için kendi işime geleni kullandım.
Çocukluk travması yaşadıktan sonra bu hastalığın oluştuğunu söylüyor bütün kaynaklar. Benim senaryomda 16 yaşında yaşadığı bir olaydan kaynaklanıyor. Bu konuda ufak bir değişiklik yapmış olabilirim
Hikayeyi yazarken elimden geldiğince araştırma yaptım fakat ben bu işin okulunu okumadım arkadaşlar. %100 doğru bilgi beklemeyin. Ki uzman bile olsam bu tür şeyler kişiden kişiye değişir.
Nehir'in gelgitli hallerini okuyacaksınız. İnsanlara yaklaşımı bazen ılımlı, bazen sert olacak. Bazen insanları kendinden uzaklaştırırken bazen kendisi yakınlaşacak. 'Bir dediğin bir dediğini tutmuyor' diye düşünmeyin. Tutması imkan dahilinde değil, hastalığı nedeniyle. Elbette dalgalı bir ruh hali olacak. Bu da sosyal hayatını zora sokan bir durum olarak hayatında kalacak.
Alter geçişleri olduğunda 'ensemde bir sızı hissettim' diyecek. Bende ckb yok, çevremde de yok. Dolayısıyla alter geçişlerinde nasıl hissettiklerini bilemem. Sadece okurken hangi karakteri okuduğunuzu anlayabilmeniz için bir belirti olarak seçtim bunu.
Keyifli okumalar ❤
