Bazı sırlar toprağın altında binlerce yıl bekler. Bazı aşklar ise bir savaşın enkazında, ateşle sınanır.
Güneydoğu'nun kavurucu, kızıl toprakları, kadim bir sırrı fısıldadığında, genç bir arkeolog olan Doğa Karaduman'ın kaderi mühürlendi. Elindeki o esrarengiz levha, sadece tarihin değil, tüm dünyayı ateşe verebilecek Kızıl Şifre'nin anahtarıydı. Bu keşif, onu medeniyetin en uzak köşesinden, barut kokan operasyonların ve gölgelerdeki komploların kalbine, çelik gibi iradeli bir komutanın acımasız dünyasına sürükledi.
Özel KuvvetlerdenYüzbaşı Demirkan Volkan. O, vatanı için yaşayan, tehlikenin soluğunu ensesinde hisseden, kusursuz bir avcıydı. Doğa ise onun disiplinli dünyasına düşen, başına buyruk ve fütursuz bir fırtına… İlk karşılaşmaları, bir çatışmanın en keskin anında, gözlerdeki öfkeyle değil, kaderin kıvılcımıyla başladı. Ancak bu kıvılcım, çok geçmeden tüm bedenlerini saran, karşı konulmaz bir yangına dönüştü.
Bir yanda antik bir gizemi çözmeye yemin etmiş, ateşli bir bilim kadını. Diğer yanda ülkesinin bekası için her şeyi göze almış, kurallara boyun eğmeyen bir lider. Kader, onları Operasyon Kızıl Şifre'nin kalbine attığında, Güneydoğu'nun yakıcı rüzgarları sadece mermilerle değil, bu iki asi ruhun arasındaki kıyamet gibi bir tutkuyla da ısınacaktı. Bu, sadece bir operasyon değil; yasak bir cazibe, nefes kesen bir kovalamaca ve imkansızın sınırlarında yeşeren, yürek yakan bir aşkın destanı.
Tarihin en büyük sırrının, en çetin savaşın ve en tutkulu aşkın içinde kaybolmaya hazır mısın?