Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Ormanın fısıltısı
Fantastik

Ormanın fısıltısı

2Beğeni
13Okunma
2 Bölüm
2,098Kelime
10 dkSüre
16.09.2025Tarih
Mireya, hayvanlarla ve ormanla konuşabilen gizemli bir kızdır. İnsanların uzak durduğu, "lanetli" saydığı bu genç kadın aslında doğanın kalbidir; fısıldayan ağaçların, uluyan kurtların ve geceyi delen kuzgunların sırdaşıdır. En yakın dostu Noctis, karanlığın içinden ona eşlik eden bilge bir kargadır.

Fakat bir gece ormanın fısıltısı değişir. "Yalnız değilsin."
Ve karlarla örtülü sessizliğin içinden bir yabancı çıkar: Morwen.

Damir , onu öldürmekle görevlendirilmiş acımasız bir avcıdır. Ancak karşısındaki kızın gözlerinde beklediği korkuyu değil, yaşamın kendisini bulur. Görev ile kalp arasındaki ince çizgide, her adımı onu daha da tehlikeli bir bağa sürükler.

Mireya ve Damir, karanlıkla ışığın, ölümle sevginin birbirine karıştığı bir kaderin içine çekileceklerdir.
Bazen en büyük düşman, insanın kendi kalbi olabilir mi?

1. bölüm ormanın fısıltısı

BölüDoğa, kalbini açanlara sırlarını fısıldar."
"Kuşların şarkısını duyamayan, kalbinin sesini de duyamaz."
Taş duvarların arasından yankılanan ayak sesleri , kalbinin carpıntısıyla yarışıyordu. Sarayın soğuk koridorları sanki onu yutmaya çalışan bir labirent gibiydi.Her köşede üvey annesinin gölgesi vardı 
Annesi yardım etmişti kaçmasına Babası kral anneside bir hizmetçiydi.
Nereye kaçacağını bilmiyordu ama karşısındaki ormana gözü çarptı daha hızlı koşarak yönünü ormana çevirdi 
Ormana girdiği an bir fısıltı kulaklarına çarptı 
"Seni Koruyacağız "
Sesinden sonra yanındaki ağaçtan gıcırtı sesleri geldi. Gördüğü şeyle gözü açıldı Ağacın içine girebileceği şekilde delik açıldı.
Gene aynı ses geldi kulaklarına "Gir hadi geliyorlar"Şoktan çıkan mireya koşarak ağacın içine girdi ve delik kapandı, kapandığı an üvey abisinin sesi geldi "Bulun o kızı".
Üvey Abisinin ve askerlerin gittiğini duyduğu an ağaçta gene delik açıldı ve dışarı çıktı dışarda bir sürü hayvan vardı. siyah kaplandan tür tavşana kadar
Hayvanlar yavaş yavaş yanına yaklaştı Mireya bir adım geriledi. Siyah kaplan öne çıkarak mireya'nın önünde eğildi Daha sonradiger hayvanlarda eğildi.Hep bir ağızdan 
"Yuvanıza hoş geldiniz kraliçem" dediler 
Mireya, şaşkınlıktan nefesini tuttu. Kalbi hem korkuyla hem de tarifsiz bir sıcaklıkla çarpıyordu. Hayvanların gözlerindeki ışık onu ürkütmüyordu, aksine derin bir güven yayıyordu.
"Kraliçe mi?" diye fısıldadı kendi kendine. "Ben... sadece Kaçıyordum..."
Siyah kaplan ağır adımlarla yanına yaklaştı. Gözlerinde asalet ve bilgelik vardı. "Kaçtığını biliyoruz. Ama sen sadece bir kız değilsin, Mireya. Sen bu ormanın varisi, doğanın seçilmiş koruyucususun. Kanında hem sarayın hem de toprağın gücü var."
Mireya geriledi. "Ama ben sıradan biriyim... annem sadece bir hizmetçiydi..."
O sırada gökyüzünden siyah tüylü bir kuzgun süzüldü ve onun omzuna kondu. "Annen sıradan biri değildi. O, ormanın ruhlarıyla konuşabilen son insandı. Sen onun mirasısın"
Mireya'nın gözleri doldu. Kalbinin derinliklerinde, çocukluğunda annesinin ona fısıldadığı masalları hatırladı: Ağaçların kalbi, taşların hafızası, rüzgârın dili... Belki de hepsi masal değildi.
O sırada ormanın derinliklerinden bir uğultu yükseldi. Ağaçların dalları sarsıldı, yapraklar titredi. Kaplanın gözleri ciddileşti.
"Vaktimiz az. Üvey annen sadece tahtını değil, doğanın dengesini de ele geçirmek istiyor. Eğer başarılı olursa, bu orman kuruyacak, hayvanlar yok olacak, gökyüzü karanlığa gömülecek"
Mireya'nın ayaklarının altındaki toprak hafifçe kıpırdadı. Ağaç kökleri sanki kalbinin atışını hissediyor gibi kıvrıldı.
Kuzgun fısıldadı:"Ya kaçıp saklanırsın... ya da kaderini kabul edip bizim kraliçemiz olursun."
Mireya derin bir nefes aldı. Gözlerini kapattı, sonra cesaretle açtı.
". Eğer annem bu mirası bana bıraktıysa... kabul ediyorum. Bu ormanı, bu dünyayı koruyacağım."
O anda hayvanların gözlerinde parlayan ışık göğe yükseldi. Gökyüzünü kaplayan bulutların arasından ay çıktı ve gümüş ışığını Mireya'nın üzerine serpti.
Ve ilk defa, kalbinin sesi korkuya değil, güce ve umuda yankılandı.
Mireya'nın elleri Ayna Taşı'na dokunduğu anda taşın içinden gökyüzüne doğru ince ışık kıvrımları yükseldi. Işık dallara, yapraklara, hatta en küçük çiçeklere kadar
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play