Kitaplar Özellikler İletişim İndir
PARÇALA BENİ, AĞAM! (Kumalar Diyarı)
Mizah

PARÇALA BENİ, AĞAM! (Kumalar Diyarı)

5Beğeni
37Okunma
3 Bölüm
3,696Kelime
18 dkSüre
22.09.2025Tarih
Dikkat! Durum Parodisidir. (Parodi; Bir durumu, olay örgüsünü, karakter, kişilik, mekan veya repliğin alay etmek ve eleştirmek amacıyla kullanım durumunu ifade etmektedir.)
Günümüz E- Kitap sektöründe, Kadının rızası gibi bir kavrama herkesin alerjisi vardı. Hele güçlü kadın? Maazallah, veba gibi! Olur mu öyle şey! Zaten kadın rızası, gençlerimiz için de çok banal. O ne öyle ayol... Erkek dediğin, 4 karının üzerine kuma getirmeli, vurmalı, kırmalı ,inletmeli. Fantezi ya bu, Ablası!
Benim gibi çok saf, çok temiz, çok masum ve bas bakire hatta bakire ötesi, bir köylü kızını, çeşme başında gören Zalimül Gaddar Ağa, samanlıkta tadıma bakmıştı. Artık tüm masumiyetim, bizim sarı kızın yediği samanla karışmış, tezek olmuştu.Artık ben, bütün fettanlığım ve şırfıntılığımla ağanın kumasıydım.
Bu aşiretin töresi de böyleydi: En az on karı! Öyle deme, içinde zenginliği ve gücü bırakıp kuma olan, İtalyan mafyasından kaçıp kuma olan, seks sözleşmesi yapıp kuma olan bile var. Bu sektör bayağı renkli

MASUM GÜVERCİN VE ZALIMÜL GADDAR AĞA;

KUMALAR DİYARI: BİR TÖRE PARODİSİ

BİRİNCİ BÖLÜM: MASUM GÜVERCİN VE ZALIMÜL GADDAR AĞA

Adım Gülbahar. Köyümüzde benim kadar masum, benim kadar saf, benim kadar el değmemiş kimse yoktu. O kadar bakireyim ki doktorlar yeni bir bakirelik sınıfı açmışlardı benim için: "ultra mega süper bakire". Zaten bakirelik bizim köyün en değerli hazinesiydi. Köyün girişinde kocaman bir tabela vardı: "Bakireliğinizi Kaybetmeyin, Kaybedecek Başka Şeyiniz Yok!" Hayallerim vardı tabi, her köy kızı gibi: İstanbul'a gidip, tercihen zengin bir iş adamına aşık olmak, onun şoförü tarafından kaçırılmak, sonra iş adamının beni kurtarması... Yani normal, sıradan hayaller işte.

Bizim köyde her sabah çeşme başında su doldurmak kadınların göreviydi. Erkeklerimiz o saatte çok meşgul olurdu, kahvede okey oynamak, köy meydanında boş boş oturmak gibi hayati görevleri vardı. Kadınlara gelince, biz de bu durumdan gayet memnunduk. Çeşme başında en azından dedikodu yapabiliyorduk. Köyün tek eğlence kaynağı buydu zaten.

Annem İffet Ana, beni daha beşikteyken tembihlemişti: "Kızım, bu köyde yaşamanın tek bir yolu var. Ya evde kalmış bir koca karı olacaksın, ya da zengin bir ağanın kapatması. Ortası yok!" Annem pratik kadındı. Bana göre biraz fazla pratik. Söylentilere göre gençliğinde bizim köyün eski ağası Haydutül Zorba Ağa'nın gözdesi olmuş, sonra da babamla evlendirilmiş. Ama kime sorsanız, köyde herkesin bir söylentisi vardı. Komşumuz Fadime Teyze'nin aslında uzaylı olduğuna inananlar bile vardı. Neyse.

O gün de çeşmeye gittim. Saçlarımı iki örgü yapmış, eğilip ciciklerimi minik uçlarını belli edercesine sallayarak su doldurmaya başlamıştım. Ama tamamen kazaen (Asla bilerek değil), üzerime kırmızı puantiyeli namusumu temsil eden entarimi giymiştim. Bizim köyde kıyafetler renk kodluydu: Kırmızı "el değmemiş", sarı "şüpheli", siyah "dul", mor "kocasını zehirleyen", yeşil "komşunun tavuklarını çalan" anlamına gelirdi. Kaşlarımı birleştirmek için her gün özel olarak kömürle çizdirirdim, çünkü bizim köyde kaşları ayrık olan kadınlar uğursuz sayılırdı.

Testimi doldururken karşımda onu gördüm. Zalimül Gaddar Ağa! Köyün, ilçenin, hatta bazı söylentilere göre tüm Doğu Anadolu'nun en zengin, en yakışıklı, en gaddar ağası. İsmi Zalimül'dü, soy ismi Gaddar'dı, mesleği de ağalıktı. Kader işte. Böyle isimle başka ne olunurdu ki?

Zalimül Ağa köyümüzde efsane gibiydi. Sekiz karısı, yirmi çocuğu, kırk atı ve sınırsız parası olduğu söylenirdi. Ama ben onu ilk kez görüyordum. Uzun boylu, geniş omuzlu, kartal bakışlı bir adamdı. Yaşını tahmin etmek zordu , otuz da olabilirdi, altmış da. Bizim köyde erkeklerin yaşı hiç belli olmazdı. Ya on beşinde bıyık bırakıp otuzunda dedeleşirlerdi, ya da yetmişine kadar delikanlı kalırlardı.

"Kız!" dedi bana. "Sen kimsin?"

Gözlerimi yere indirdim, zira bir erkeğin gözlerine bakmak bizim köyde direkt evlenme teklifi sayılırdı.

"Ben Gülbahar, Ağam. İffet Ana'nın kızı."

"Hah!

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play