"İnsan sevmeyi öğrendiğinde, hayallerini de büyütür; çünkü sevgi, hem en büyük sığınak hem de en çetin sınavdır."
Dostoyevski' den ilhamla.
Bu kitapta, sayfalar size farklı duygular tattıracak. Yazmaya alışkın olsam da bazen yazarken çok zorlandığım oldu, bazen ise kolayca yazabildim.
Bazı sayfalarda olmayan aşk acımı çektim. Bazılarında sevdiğime, seveceğime pişman oldum. Bazı sayfalarda ise umut kırıntıları topladım kendime.
Karakterim Fırat hakkında önyargılı (iyi anlamda) davranacak olsam; “Çok sevmiş fakat Dicle kıymet bilememiş,” derdim en başta.
Yazarken, hiç sevmediğim halde kaç bardak kahve ve çay tükettim bilmiyorum. Kaç alıntı yaptım sayamadım bile. Ama neredeyse her sayfada kendime bir pay çıkardım.
Bana dair olmasa da ben kendimi gördüm. Bazı cümlelerde takılıp kaldım, sürekli o cümle dönüp durdu etrafımda. Bir cümleyi ise günlerce beklettiğim oldu. Bazı sayfalar ise güzel dilekler diledi, bana yol gösterdi.
Ben bu sözleri sizinle paylaşırken ara vermek istemiyorum. Okurken kendinizden birer pay çıkaracağınıza o kadar eminim ki.
"Sevmek bazen bir uçurum kenarında durmak gibidir; tutunacak bir dalın varsa, düşmekten korkmazsın. Peki ya o dal, kendi gövdesinden kırılmışsa?"
Aşkın ve kurulan hayallerin birbiriyle sınandığı bir hikayedir . Her sayfasında sizi derin bir duygu seline sürükleyecek, kelimeleri ruhunuza işleyerek aşkın karanlık ve aydınlık yanlarını sorgulatacak. Sevginin ne kadar dayanıklı olabileceğini, hayallerin insanı nasıl yeniden var edebileceğini gözler önüne seriyor.
Bu hikaye, kalbinizin en hassas köşesine dokunurken, kendinizi bir başkasının kaderine tanık olmuş gibi hissedeceksiniz. Peyveste; sadece bir hikaye değil, yüreğinize kazınacak bir yaşam yolculuğu…
Kitabın ilk serisi biterken; “Sevmek, sevilmek, umut, pişmanlık, acı, imkânsızlık, iyilik, kötülük...” ve niceleri; her bir sayfanın bir cümlesinde mutlaka denk geleceğiniz duyguların sadece birazı vardır elbet.
Daha yazacak çok şey var, ama önce mendilim kurusun…
Yakında kitap oluyoruz... Sevgiyle kalın güzel kalın 💚🕊️