Masal iş çıkışında koşarak yoldan geçen dolmuşa yetişti. Kalabalık dolmuşa zar zor bindiğinde sabırsızca saatine baktı. Fazla trafik olmazsa yetişecekti.
Eve girdiğinde saat altı buçuğu geçiyordu. 'Eğer on beş dakika içinde hazırlanabilirsem hala kızlara yetişebilirim.' diye düşündü. Koşarak odasına gidip alelacele kıyafetlerini çıkardı. Siyah dar kotunu hızla üzerine geçirip, beyaz kare yaka penye tişört ve siyah yeleğini giydi. Saçlarını öne atarak eliyle hacim verdikten sonra doğruldu ve hızla makyajını tazeledi. Bir kulağına siyah, diğer kulağına beyaz büyük tüylü küpelerini taktıktan sonra siyah omuzdan askılı küçük çantasına cüzdanını, anahtarını ve telefonunu koydu. Koşar adımlarla kapıya gelip siyah spor ayakkabılarını giydi.
Evden hızla çıkarak sokağın başına geldiğinde dolmuşun geldiğini görünce hemen bindi ve saatine baktı. 'Oh, bu kez de gecikseydim kızlar beni mahvederdi!' diye düşündü. Stadyuma bu kadar yakın oturması büyük avantajdı. Akşam trafiğinden korkmuştu ama bugün şansına o da yoktu. Dolmuştan indiğinde saat yediyi on geçiyordu. Kızlarla buluşmasına daha on dakika vardı. Yavaş yavaş buluşacakları yere doğru yürürken telefonundan e-postalarını kontrol etti.
Son kampanyalarıyla ilgili gelen e-postayı görünce hemen açtı. Bir sene boyunca firmanın reklam yüzü olması için ünlü bir oyuncuyla anlaşmaya çalışıyorlardı. Bugün bütün gün imzaların atıldığı haberinin gelmesini beklemişlerdi ama bir türlü haber gelmemişti.
E-postayı açtığında anlaşmanın imzalandığını, Doruk Korkmaz'ın bir sene boyunca markanın reklam yüzü olacağını gördü ve derin bir nefes aldı.
Masal Elegante isminde büyük bir erkek giyim mağazasında halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışıyordu. Doruk Korkmaz'la imzalanan anlaşma markanın büyümesi açısından çok önemli bir gelişmeydi çünkü Doruk Korkmaz son yılların yükselen yıldızı, ekranların aranan yüzüydü. Oynadığı diziler yurtdışına satılmaya başlanmış, ciddi bir fan kitlesi oluşmuştu.
Masal ünlülere gösterilen bu fanatikçe ilgiyi hiç anlayamıyordu. Evet, Doruk Korkmaz gerçekten yakışıklı bir adamdı ama sonuçta o da etten kemikten bir insandı. Etrafta bir sürü yakışıklı erkek vardı ama nedense bir erkek ünlü olduğunda kadınların beğenisi başka bir boyut kazanıyordu. Hem bir insanı sadece yakışıklı veya güzel olduğu için sevmek nasıl bir ruh haliydi?
Masal bu anlaşmanın markanın geleceğine sağlayacağı katkıları ve halkla ilişkiler uzmanı olarak bundan nasıl daha fazla fayda sağlayabileceklerini düşünürken Ezgi ve Başak'ın kendisine doğru koşarak geldiklerini gördü.
"Nerede kaldınız çocuklar? Ağaç oldum burada!" dedi.
Kızlar şaşkın şaşkın Masal'a bakarken Başak "Gerçekten, nasıl oldu da sen bizden erken geldin? Çok şaşkınım şu anda!" dedi.
Masal gülerek "Bu sefer de gecikirsem beni öldüreceğinizi bildiğimden ışık hızıyla hareket ettim, bu kez de erken geldim. Valla ben de çok şaşkınım!" dedi.
Ezgi sarı uzun saçlarını omzunun arkasına atarak "Hadi artık içeri girelim. Bu kalabalıkta ancak yerimizi bulup yerleşiriz." dedi.
Ezgi sarışın, mavi gözlü,