Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Sessiz Gölgelerin Ayaklanması
Dark Romance

Sessiz Gölgelerin Ayaklanması

1Beğeni
3Okunma
3 Bölüm
1,659Kelime
8 dkSüre
17.09.2025Tarih
"Eğer var olmamam gerekseydi Sonsuza kadar yok olurdum"Karla'nın hayat felsefesi buydu ama geleceği onun yaşaması için yalvaracaktı

1.Bölüm

Bölüm...NOT:
ilk 2 bolüm sıkıcı ama devami iyi.YANİ İLK İKİ BÖLÜMÜ OKUMAYABİLİRSİNİZ
Ayzal ve Barlas aynı kişi bu arada


Hayata yeni bi başlangıç yapacaktım zorlu ama insanı mutlu eden.Bunun için en uygun yer eski köydeki yıkık evimizdi oraya gitmek için uzun bi yol çekmem lazımdı
Hızlı tren gişelerine gittim kendime bir bilet aldım...52 numaralı koltuğu bulup yerleşmem gerekiyordu.Koltuğu buldum bulmasına ama başka biri yerimde oturuyordu
Yerimde beyaz tenli,omuzları irice,göz torbaları olan yaklaşık kırk yaşlarında bir adam oturuyordu adama doğru döndüm"Merhaba, benim yerimde oturuyorsunuz da kalkabilir misiniz?"adam bana soğuk bi bakış attı"Burası benim için ayrılmış görmüyor musunuz hanımefendi"dediğinde hafif sinirlensem de belli etmedim.Durumu bildirdim ve koltuğuma kavuştum.
Tren kalkıyordu,kulakliklarimi taktim ve dışarıyı izlemeye başladım...
Saatlerce bu yolu çekcektim ne hoştu.Gökyüzüne baktım güneş sanki bize merhaba dercesine parlıyordu,bitkiler yemyeşildi,insanlar neşeli bu ortam beni mutlu ediyordu tabii ki her güzel şeyin bi sonu olduğu için trende durdu,trenden indim etrafa bakındım ardından köy buraya yakın olduğu için yürümeye karar verdim.Resmen ayaklarım çığlık atıyordu ama köyüme ulaşmıştım,köyde sanki bi şeyler ters gidiiyordu dışarıda kimse yoktu,sessizlik hüküm sürüyordu...
Sonunda eski evin önünde durdum aslında o kadarda eski değildi ama gizemli bir havası vardı,sevmiştim bu evi
İçeriye girdim her yer toz topraktı eşyalarımı bi kenara bıraktım ve evi temizlemeye başladım.Yılların tozlarını tabii ki Toz Kraliçesi Karla alcaktı.Temizliği bi oyuna çevirdim ve bir haftanın sonunda baştan aşağı yeni bi ev yaratmıştım
Burada farkettiğim şeylerden biri de insanların Pazar günleri hiç dışarı çıkmamasıydı,niye dışarı çıkmıyorlardı veya neden kapilarina yirmiyi aşkın kilit vuruyorlardi...Bu sorularimin cevaplarini ilerleyen zamanlarda alacaktım ama şuan sadece masum bi kızdım...
Küçük Tanışma
Köye gelişimin üzerinden bi hafta geçmişti,ve evdeki yiyecekleri birazcık fazla yemeyi sevdiğim için bittiler bende tabii ki köyün bakkalına gitmeye karar verdim.Evden çıktım ve sokakta yürümeye başladım ayakkabılarımı inceliyordum ki kafam bi şeye çarptı"Ahh kafam bu da ne"bir erkek sesi duydum"Hanımefendi iyi misiniz"kafamı kaldırdığımda karşımda uzun boylu,bembeyaz bir teni olan,siyah saçlı bir adam vardı,adam bana elini uzattı elini hafifçe tuttum ve beni ayağa kaldırdı ayağa kalkınca etrafa dağilmiş limon kasalarini gördüm adqma doğru dönerek mahcup bir ifadeyle "Kusura bakmayın ben sizi görmedim yani şey ayakkabılarıma bakmakla meşguldüm gerçekten özür dilerim" dediğimde adamın yüzünde tatlı bir ifade yer aldı "Hanımefendi hiç sorun değil,gerćekten" karşilik olarak sadece teşekkkür ettim.Adama adını sorabilirdim aslında sonuçta burada bi kac insanla tanissam iyi olurdu
"Beyefendi acaba adınız ne"
Adam bana doğru tüm vucüduyla döndü kahverengi gözleri gözlerime değdi göz temasını hiç kssmeden
"Adım Ayzal sizin adınız nedir?"
Tatlı bir tebessümle karşılık verdim
"Karla, adım Karla"
Beraber yürümeye başlamıştık tek farkettiğim yüzünden gülümsemesinin tek bir an bile silinmemesiydi.Ona beni
📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play