“Dört aile… Tek masa… Ve kanla yazılmış bir kader.”
Yeraltı dünyasında herkesin bildiği ama kimsenin yüksek sesle söylemeye cesaret edemediği bir gerçek vardı:
Gümüş Masa’da oturan dört aile her şeyin sahibiydi.
Soylu’lar acımasızlığıyla, Altındağ bencilliğiyle, Karahan ketumluğuyla korku salarken, Aslanoğulları erdemiyle gücü elinde tutuyordu.
Ama hiçbir sır sonsuza kadar saklı kalmazdı…
Çocukluğunda hafızasını kaybeden Umay, “Katil Kelebek” imzalı gizemli notlarla geçmişinin peşine düşer. Onu Antalya’daki Samyeli Yurdu’na, hiç tanımadığı insanlara ve aslında en büyük gerçeğe—kaybolan ikiz kardeşine götürecek bir yolculuğa başlar…
Fakat her adımda kan dökülür.
En güvendiği dostunun ölümü, kalbine kazınan bir kayıp, ona intikam yemini etirir…
Ve ölümle sınanan, reddedildikçe büyüyen bir aşk.
Umay, geçmişinin karanlık sırlarını çözdükçe hem kendini hem de bütün yeraltı düzenini ateşe atacaktır.
Çünkü bu masada herkes oyun oynar, ama kazanan yalnızca Son Perde'yi görebilendir…
Yeraltı dünyasında herkesin bildiği ama kimsenin yüksek sesle söylemeye cesaret edemediği bir gerçek vardı:
Gümüş Masa’da oturan dört aile her şeyin sahibiydi.
Soylu’lar acımasızlığıyla, Altındağ bencilliğiyle, Karahan ketumluğuyla korku salarken, Aslanoğulları erdemiyle gücü elinde tutuyordu.
Ama hiçbir sır sonsuza kadar saklı kalmazdı…
Çocukluğunda hafızasını kaybeden Umay, “Katil Kelebek” imzalı gizemli notlarla geçmişinin peşine düşer. Onu Antalya’daki Samyeli Yurdu’na, hiç tanımadığı insanlara ve aslında en büyük gerçeğe—kaybolan ikiz kardeşine götürecek bir yolculuğa başlar…
Fakat her adımda kan dökülür.
En güvendiği dostunun ölümü, kalbine kazınan bir kayıp, ona intikam yemini etirir…
Ve ölümle sınanan, reddedildikçe büyüyen bir aşk.
Umay, geçmişinin karanlık sırlarını çözdükçe hem kendini hem de bütün yeraltı düzenini ateşe atacaktır.
Çünkü bu masada herkes oyun oynar, ama kazanan yalnızca Son Perde'yi görebilendir…
Ön Söz
“Kelebeklerin ömrü neden bu kadar kısa?”
Herkesin sorduğu bir sorudur bu aslında. İnsanların, hayvanların, bitkilerin ve böceklerin. Aklınıza gelebilecek her türlü canlının sonu ölümdür. Şimdi hüznün, acının, hayal kırıklığının ve aşkın başladığı yerdeydik. Ben Umay Karahan. Her gün, her saniye, bir kelebek daha ömrünün sonundaydı. Ve ben de o kelebeklerden biriydim… Benim hikayem şimdi başlıyordu. Yalanlarla, öfkeyle, hırsa ve en önemlisi aşkla dolu bu hikayeme. “Sen de hoş geldin kelebek…”
