Keyifli okumalar dilerim herkese lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın 😇
( kitabın gerçek bir hayat ile alakası yoktur hepsi kurgudan ibarettir.)
( son olarak bu kitap benim için önemli çünkü bu kitap benim kaçışım içimi döke bildiğim bir yer az çok olsada yazmak bana iyi geliyor son zamanlarda duyduğum şeylerden ötürü bu kitabı yazmaya başladım tek dileğim bu kitap bittiğinde tamamen acılarımdan kurtulmuş olmak bir nebzede olsa)
Başlama tarihlerinizi yazar mısınız 😇...
( bu arada kitap için iki kez ikon değiştirdim yeni başlayanlar söylüyor karakterlerimden erkek olan yeşil gözlü ve açık kahverengi saçlı, kadın karakterim kızıl saçlı ve oda yeşil gözlü ❤️ o yüzden başka reng göz yada saç yazıyor ise bana oraya nokta atar iseniz mutlu olurum gözden kaçırdığım olabilir de 😇
"Kardeşim, bana verdiğiniz elbise yırtık çıktı, değiştirmek istiyorum!" dedim kasadaki kadına.
Yaklaşık kırk dakikadır nazik bir şekilde anlatmaya çalıştığım şey karşılık bulmayınca sesim doğal olarak biraz yükselmişti. Yorgunluğun ve moral bozukluğunun etkisiyle sabrımın sonuna gelmiştim.
Kadın bıkkın bir yüz ifadesiyle,
"Hanımefendi, biz defolu ürün satmıyoruz. Yırtık olduğunu nereden biliyorsunuz?" dedi.
Derin bir nefes alarak gülümsedim. Sakinliğimi korumaya çalışarak,
"Hanımefendi, ürünü evde giymeye çalıştığımda fark ettim. Etiketi bile üzerinde duruyor hâlâ. Sadece değişim istiyorum," dedim.
Kadın hâlâ ikna olmamış gibiydi ama daha fazla uzatmadan,
"Bir bakayım, bekleyin burada," diyerek içeri yöneldi.
Tam o sırada omzuma hafifçe bir dokunuş hissettim. Arkama döndüğümde, kumral, düzgün yapılı bir adamla göz göze geldim. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı.
"Afedersiniz, görünce dayanamadım. Çok naziksiniz ama belli ki biraz da kararlısınız," dedi.
Bir an şaşırdım. Nezaketle karışık bir iltifat gibiydi bu. Hafifçe kaşlarımı kaldırarak,
"Kararlı olmak bazen nazik kalmaktan daha işe yarıyor," dedim.
Adam başını eğip tebessüm etti.
"Doğru. Ama ikisini bir arada tutabilenler en zor rastlananlar… Sanırım siz ikisini de beceriyorsunuz," dedi.
Biraz gülümsedim. Bu tarz yaklaşımlara pek alışık değildim ama hoşuma gitmişti.
"Sanırım bugün en azından kibar biriyle karşılaşmak iyi geldi," dedim. Ardından, merakla sordum:
"Bu arada, size nasıl yardımcı olabilirim?"
Elindeki elbiseyi gösterdi.
"Sıra size ait, farkındayım. Ama annem ve babam dışarıda beni bekliyorlar. Birkaç dakikalık bir işim var sadece. Rica etsem önünüzde işlem yapabilir miyim?"
Bakışları ciddiydi ama saygılıydı.
"Normalde hayır derdim ama kibarca rica ettiğiniz için evet," dedim.
Gülümsedi.
"Teşekkür ederim. Gerçekten naziksiniz."
Sonra gözlerini üzerimde gezdirdi, ama rahatsız edici değil, dikkatli bir bakıştı bu "Bu arada kızıl saçlarınız çok dikkat çekici. Yeşil gözlerle birleşince etkileyici bir hava oluşturmuş," dedi.
Bir an duraksadım. Genelde bu tarz yorumlara "abartıyorsun" derdim ama ses tonunda samimiyet vardı.
"Teşekkür ederim. Sizin de gözleriniz oldukça dikkat çekici. Yeşil göz rekabeti mi yapacağız ne?" dedim gülerek.
O da kahkaha attı.
"Kim bilir, belki de bir gün