Ön Giriş
Ne
düşler gördüm, içlerinde uyuyan yıldızlar.
Ne
yıldızlar gördüm, içlerinde uyumayan gerçekler.
Ne gerçekler gördüm, içlerinde
kendini kaybeden Tanrılar.
Düşünce Tanrısı Secra
Kitap Hakkında Bilgi:
Zihin kitabı, insan ruhunun derinliklerinin incelikle işlendiği bir çalışmadır. Bilinç ve ruh arasındaki düğümün, bilgisayar ve görsellikle çözümlendiği ayrı bir sonsuzluk açılımıdır. Rüya avcısı Tork ve onun askerleri Tron’larla, evrenin seçilmiş insanı Ostim’in, destansı mücadelesini anlatmaktadır. Kitapta düşünce Tanrı’sı Secra ile Robot Tanrı’sı da yer
almaktadır. Zihin kitabı, uyanan bir bilincin, sistematik ifadesi olup, insan zihnini aydınlatmak, onun ruhunu arındırmak için tasarlanmıştır. Bazı bölümlerde aksiyon hat
safhadadır. Ayrıca, psikolojik analizler ve şiirsel bir anlatım da mevcuttur. Özellikle hiçlik çizgisi sisteminin yapısı, insanın genetik durumu, toplumsal çöküş ve özgürlüğün çalınışı, insanın benliğine ve insanlığa yapılan büyük bir uyarıyı temsil etmektedir.
Bazı yerlerde felsefi içerikler de vardır. Aşk düşüncesi, maddenin içindeki ruh, bilgisayarın şeytani ruhunu simgeleyen Ankor, kitabın sürprizlerinden bazılarıdır.
Kitaptan Alıntı: “Kıyamet insanın beyninde, kurtuluş ise yüreğindedir.”
Kitabın büyük bir bölümü hayal ürünü olsa da, gerçekle derinden bir bağı vardır. İnsanı derin bir kuşkuya ve sorguya sürüklemektedir. Bugünün hayalleri, yarının gerçekleridir
Akıl?
Şeytanın kendini ifade ettiği bir tür mozaik. Ya duygu?
Mozaiği, arındıran yapı taşları. Peki ya Tanrı?
Her ikisine de güç veren temel öz… Tanrılar Kitabı Sorgu
Not: Anarkis kalesinin boyut atlamasıyla, altın çağ kapanmış, yerine ışık çağı gelmişti. İnsanlık, gerçekten de yeni bir çağa giriş yapmıştı. Hazar, kıyamet vadisinde çift dünya üzerinde yürümüştü. Genç adamın yolculuğu Ostim’in doğmasına neden olmuştu. Hazar gerçekten de bir şizofrendi. Evrenin enerjisini içinde barındırabilecek kadar da güçlüydü.
Şizofren olan zihninden, kendisine ikiz bir zihin yaratmıştı. Hazar’ın şizofrenliği son aşamaya sıçramıştı. Onun ismi Ostim idi. O, kendi kendisinden türeyen bir tür sonsuzluktu.
Sonsuzluğun Efendilerinin ikinci kitabında Ostim’in destansı mücadelesi kaleme alınmıştır.
Başlangıç
Ostim pencereden dışarıyı seyrediyordu. Şahit oldukları, yüreğindeki karanlık imzaların büyük bir dümeniydi. Önünde bir yol olduğunu biliyor, fakat o yola çıkmak için gereken cesareti bir türlü toplayamıyordu. Aslında genç adam geleceğinde var olan sisleri dağıtmak için yanıp tutuşuyordu.
İlginç olan Ostim’in kendisinde hem var olup, hem de yok olma özelliğine sahip olmasıydı. Onu bu hale getiren zihindi. Zihinler dünyasında yeni bir dönem başlamıştı. Rüya şehri, bütün ihtişamıyla gözlerinin önündeydi.
Ostim, o gece uykuya neden daldığını bilmiyordu. Ama rüya gördüğü vakit, kendisini bir yerde buldu. Karşısında, uzun boylu, iri bir insan vardı. O kişinin ışık bilgesi Oraha olduğunu öğrenmesi fazla uzun sürmedi.
Bölüm 1
İnsan, bir yıldızlar topluluğuydu. İnsanın bütünü,
Evrenin içindeki sperm ve rahmin birbirine olan uyarlamasıydı. Doğum ve ölümün bir olmasıyla,
Cinsiyetsizlik kendi iradesini insandaki tanrısallığa sunuyordu.
Tanrılar Kitabı
“Sen de kimsin?”
“Merhaba Ostim. Benim adım Oraha. Seni bazı konularda bilgilendirmeye geldim.”
“Evet. Buna