En derin rüyalarından birindeydi Karub Negüv.Sadık dostu Hilas Tase ve Nakata ile su arıyordu. Üç sadık dost uzun bir yol katetmişti çölde ve uzun arayışlar sonucu pislik ve sinekten zar zor gözüken bir su birikintisinin önünde durdular. Karub Negüv suya iğrenerek bakarken Hilas Tase ellerini aç sinekler gibi ovuşturuyordu. Hilas tam eğilip sudan bir yudum alacakken Nakata suyu dövmeye başladı. Suyu dövdükçe gördüklerini hatırladı. Geçmişini hatırladı. Artık anı dünyasının bazı sis bulutları dağılmaya başlamıştı Nakatanın.
Kral Etem in küçük arenasında, büyük bir düşmana karşı savaşıyordu Merek. Kolları ve bacakları eklem yerlerinden kesilmişti. Savaştığı adamın boyu yaklaşık üç metreydi ve omuzlarının üzerinde büyük boynuzlu küçük domuzlar vardı. Merek donuk ve çaresiz bakışlarla rakibinin haşmetiyle kendinden geçmiş bir şekilde ölümünü bekliyordu.