Bu gece, asla sıradan bir gece olmayacaktı. Lanetlerimiz dağıtılacaktı ve eğer bu lanetler ölümcül ise yaşamamız mümkün olmayacaktı. Ya öldüm ya da öleceğim. Ama bu zamana kadar attığım her zar dik gelmişti çünkü ben oyunu her zaman imkanların dışında oynayan inatçı bir savaşçıydım. Bunu, bana asla acımayan babamdan öğrenmiştim.
Tanıtım Bölümü
İçimde ki korku tüm vücudumun buz kesmesine neden olmuştu. Lanetlerimizin dağıtılacağı gün gelmişti.
Bedenim buz gibiyken bir anda göğsümde hissettiğim bir acı ile ateş gibi yanmaya başlamıştı. Yoksa...
Kıyafetimi çıkardım ve yara bere içindeki vücudumu incelemeye başladım. Korktuğum başıma gelmişti, lanetim derimi kazıyarak göğsümün tam ortasına yerleşmişti. Nasıl yani lanetim kanlı bir kılıç mıydı?
Belki de bu benim kaderimdi ve bana bir şeyler anımsatıyordu...
